Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir. Çakır Ağa, İsa
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT Olay Örgüsü 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Reklam
Kral konuşma yapar ve kızıl suyun ne olduğunu bulmalarını ister. "Bunun Tanrılardan atalarıma yadigâr edilmiş bir su olduğunu ispat ederseniz sizi mükâfatlandıracağım." der (s. 33). Konuşanların hepsi farklı delillerle kralın görüşünü ispat etmeye çalışır. Sadece İkeznini aynı görüşte değildir. İkeznini birçok dil bilen, birçok ülkeyi gezerek kral kütüphanelerini görmüş ve yazılı levhaların hepsini okumuş bulunan ciddi bir bilgindir. Teşrifata aldırmadan gerçeği söyler. Tılsımlı su dedikleri, şarap denilen bir içkidir. Fıçılardaki içki, 400 yıl önce Lidyalılar tarafından gönderilen üzümlerden yapılmıştır. İkeznini konuştukça itiraz sesleri yükselir. Sonunda İkeznini'yi vatan haini ilan ederler
DALKAVUKLAR GECESİ'nde Olay Örgüsü Olaylar Hatti kralı Subbiluliyuma zamanında geçer. Kralın bir oğlu olduğu için sarayda şölen vardır. Herkes yiyip içmekte, eğlenmektedir. Başkumandan Tutaşil bir karışıklık olmaması için adamlarıyla birlikte etrafı kolaçan etmektedir. Vakit gece yarısına yaklaşmıştır. Tutaşil, ilerdeki ağaçlıkta birini
Dalkavuklar Gecesi'nde Şahıs Kadrosu: Dalkavuklar Gecesi'nde olaylar M. Ö. 14. yüzyılda, Hitit başkenti Hattuşaş'ta geçer. Eserin ana kahramanlarından biri, bugünkü tarih literatüründe I. Şuppiluliuma olarak geçen kral Subbiluliyuma'dır. Eserde zaman ve mekân konusunda ayrıntılar yoktur. Romanda kralın zamaro
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Reklam
İçki ezgisinden trajediye kadar, şiir kadının kusursuzlaştırılmasıdır. Kadın ve ona hayran olan adam için bu en kötüsüdür, çünkü eğer adam dikkat etmezse üzülür, hayal kırıklığına uğrar. Güzellik, erdem, erkeğin başarıları kadına atfedilebilir, çünkü kadın erkeğe esin verendir. Kadın esinlendiren etkidir kaç flüt-çalar aşık bu temayı çalmıştır ve kaç kadın çoban onu dinlemiştir! Aslında ruhum imrenmeden uzaktır ve sadece tanrıya şükran doludur, çünkü bir kadın olup tanımlanamayan bir nicelik ve hayali olanda kutsanan olmaktansa, bir adam olmayı ve hatta biraz da değersiz olmayı tercih ederim; her şey anlamına gelen bir soyutlama olmaktansa bir şey ifade eden sert kütle olmayı tercih ederim.
Sayfa 72 - PinhanKitabı okudu
Takvaya Ulaşmanın Yolları Bil ki, takva ancak kötülükleri ve yasakları terk etmekle, iyilikleri ve emirleri yerine getirmekle elde edilir. Çünkü emredilen şeyleri terk etmek, azaba hak kazandıran şeylerdendir. Fakat işitildiğinde azap ve günahtan ilk akla gelen zina ve içki içmek gibi bedenle yapılan günahlardır. Namazı ve orucu terk etmek gibi bedenle ilgili olmayan günahlar değildir. Bundan dolayı bunlar büyük günahların en büyükleri olmalarına rağmen bunları terk etmek büyük günahlardan sayılmamıştır. Şimdi vücudla olan günahları tafsilatlı bir şekilde zikredeceğiz. Sonra da vücudla ilgili olmayanları özet olarak zikredeceğiz. Şöyle ki: Kötülükler ya muayyen bir azaya mahsustur veya değildir. Bir azaya has olan kötülükler sekiz tanedir. Bunlar kalp, kulak, göz, dil, el, karın, tenasül uzvu ve ayaktır. Sâlike lazım olan her bir azasını her bir günahtan korumasıdır. Ta ki bu durum kendisinde bir meleke halini alsın ve onu müttakiler ipine dizsin. Bu saydıklarımıza göre burda dokuz sınıftan bahsetmek gereklidir
Sayfa 110
“ Bütün hükümet darbelerinde olduğu gibi, gecenin geç ve tenha bir saatini seçtim. Muhafızlara içki dağıttım. Kızların bacaklarını okşadım. Kalanları da müzikle uyuttum. “
“Sert bir içki gibi duygularının cüretini alevlendiriyor, hayal gücünü ele geçiren bir uyuşturucu gibi göklerdeki bulutların arasına çıkarıyordu onu.”
Sayfa 26 - Kültür Yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.