SON ŞİİRLER DALGA I Mesut sanmak için kendimi Ne kâğıt isterim, ne kalem; Parmaklarımda cıgaram, Dalar giderim mavisinden içeri Karşımda duran resmin. Giderim, deniz çeker; Deniz çeker, dünya tutar İçkiye benzer bir şey mi var Bir şey mi var ki havada Deli eder insanı, sarhoş eder? Bilirim, yalan, hepsi yalan; Taka olduğum, tekne olduğum yalan; Suların kaburgalarımdaki serinliği, İskotada uğuldayan rüzgâr, Haftalarca dinmeyen motor sesi, Yalan. Ama gene de, Gene de güzel günler geçirebilirim; Geçirebilirim bu mavilikte, Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız. Ağacın gökyüzüne vuran aksinden, Her sabah erikleri saran buğudan, Buğudan, sisten, aşktan, kokudan...
Hanedanlar Savaşı
16. yüzyılda Avrupa'da çoğalan dini bölünmeler sadece mevcut hanedan çatışma­larının tırmanmasına yaradı. Bunun sonucu, büyük Osmanlı ve Ming imparator­luklarındaki nispeten istikrar ve barışla keskin bir karşıtlık içinde, bitmek bilmeyen savaşlar ile aşırı ölçüde dini hoşgörüsüzlüğün ve cezalandırmanın bulunduğu 16. yüzyılda Avrupa'yı Avrasya'nın
Reklam
Oysa fiziksel değişimin ve mesafenin yokluğunda, Holmes'un hayal gücü bile tekleyebilirdi. Hatta o gecenin başında teklemişti de. Olayların gerçekte nasıl gelişmiş olabileceğine dair bir tane bile elle tutulur ihtimal düşünememişti. Konu, basit bir etkileşimin ötesine geçen, çok daha temel ve geniş bir şekilde başkasının gözünden dünyaya bakmak
Peyamiye laf yok! Severiz kendisini...
PEYAMİ SAFA VE HER “ÇINAR” GÖRÜŞTE HATIRLADIĞIM HALİDE EDİP ADIVAR Hani büyük adamların ölürken söyledikleri son sözleri hatırlanır hep, “Aman ne büyüksöz” diye.Ahmet Haşim helaya gitmek için doğrulurken, on beş günlük karısı, terliklerini ayaklarınageçirmeye çalışıyormuş; yerlere çıplak ayakla basmasın diye Ahmet Haşim. Kadınterliklerle
PEYAMİ SAFA VE HER “ÇINAR” GÖRÜŞTE HATIRLADIĞIM HALİDE EDİP ADIVAR Hani büyük adamların ölürken söyledikleri son sözleri hatırlanır hep, “Aman ne büyük söz” diye. Ahmet Haşim helaya gitmek için doğrulurken, on beş günlük karısı, terliklerini ayaklarına geçirmeye çalışıyormuş; yerlere çıplak ayakla basmasın diye Ahmet Haşim. Kadın terliklerle
Bütun alıntılar
Ev”de yeterince kalınca, sonra “ev”den çıkınca, güzel mayalanmış, sıcacık, taptaze bir hayat mı bekler bizi? Yoksa bu “ev” zaten tekâmüle geldiğimiz hayatın ta kendisi mi? 6 Cesaret korkusuzluk değildir. Cesaret, korkuya rağmen yapmaktır. 8 “Beyin ayrıntılarla fazla ilgilenmez; ilgilendiği tek şey, ihtiyacı olan şeyi elde etmenin en
Reklam
65 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.