iclal aydın
@iclalaydinn
İçimde garip bir karıncalanma halinde bir takım iniltiler, mırıltılar, şekilsiz gölgeler...
2 Aralık 2003
13 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Kalabalığın farkına bile varamadığı kısacık bir an, aşık içinse bir sonsuzluktu bu. Zamanın iki yüzü var, dedi kendi kendine hayyam, iki boyutu; uzunluğunu güneşin seyri belirliyor, kalınlığını ise tutkular.
Özgür mü diyorsun kendine? Sana hükmeden düşünceni duymak isterim
Şimdi gıdım gıdım veriyorlar yıldızları... oysa aşıklar gözlerini göğe dikseler yeter, tüm yıldızlar kayar avuçlarına
Okur Takip Önerileri
Şu ağaç kurumuş, ama rüzgârda ötekilerle birlikte sallanıyor.
Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!
Bu güvensizlik hissi, kendime güvensizliğe ve her şeye ilişkin devamlı bir kaygıya dönüştü. Yani kendimi o noktada pek de kurtaramadım senden.
Önce acele et diyorum, çek tetiği.
Kalıp da acı çekmeye değecek kadar güzel bir dünya değil.
İçimizde şeytan yok... içimizde var... tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...
Bir martıyım ben... yo değil, aktrisim...
Eğer bir şeyden kuşku duymuyorsanız, bundan daha baştan çıkarıcı bir düşünce yoktur
Herkesin bir yıldızı varsa eğer şu felekte, benimki çok çok uzakta, donuk ve küçücük bir şey olmalı
Sayfa 72Kitabı okudu
Öyle hızlı ve sert bir ritimle yürüyordu ki hayalleri âdeta ölüyordu.
Sayfa 17Kitabı okudu
"İnsan yüreğinin iyi olması için akla ihtiyaç yoktur"
Kendi kendisini yakından tanımayı istemediğinden, buna yol açacak karşılaşmalardan da olabildiğince uzak dururdu.
Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ancak başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler
Geleceğe ya da geçmişe, düşüncenin özgür olduğu, insanların birbirlerinden farklı olduğu ve yalnız yaşamadığı bir zamana- gerçeğin var olduğu ve yapılanların geri alınamayacağı bir zamana: Tekdüzen çağından, yalnızlık çağından, Büyük Birader çağından, çiftdüşün çağından - selamlar!
Sayfa 35Kitabı okudu
Hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık herhangi bir yasa yoktu
Sayfa 12Kitabı okudu
Viran Diyar
Gündüzsüzüm her saatim bir siyah gece
Burda ömrün hiç zevki yok hicranları çok
Rast gelmedim bu illerde gülen bir gence
Her şey kalbimi kemiriyor bir zehirli ok
Kime baksam gözlerinde derin bir kin var
Benliğinin tâ içinde yaralı herkes
Bu vatanda pek ateşli esiyor rüzgar
Her ocaktan yükselmekte bir hummalı ses
Bu elemin sebebini her kimse sorsam
Viran ücra ufukları bana gösterdi
Buraları bir mazinin öldüğü yerdi
Evlâtları istikbalden bekler intilam
Sayfa 1892Kitabı okudu
Bizim bu kadar acıdan sonra olgunlaşıp bozulmamız, çürümemiz ve hiçbir haz almadan yok olmamız çok garip değil mi dostum?
Onun için, son gününü görmeden hiç kimseye mutluluğa ermiş demeyin!..
Je vais mourir, oh ne me plaignez pas
(Serzenişte bulunmayın, yakında öleceğim)
Uçurumdan aşağıya dans ederek düşmek istiyordu.
Aşk ve bağlılık insan doğasının en asil duygularıydılar ve şimdi şiddet ve cinayete dönüşmüşlerdi.
Delirmenin insanı yaşattığı söylenir; en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir; ölü gibi uyunur
İnsanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram diye düşündüm
İçimde garip bir karıncalanma halinde bir takım iniltiler, mırıltılar, şekilsiz gölgeler...
Her türlü zorbalığın toplum tarafında makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı,beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Sayfa 8
