spoiler
Sona doğru kitabın kötüleştiği yorumlarını okuduktan sonra müthiş bir önyargıyla başladım. Oysa kitabı sadece sonu için okumak gerekmiş. Veronika kızımız bir sabah kalkıp maratonlaşan hayatından sıkıldığına karar veriyor ve romantik bir intihar planlıyor kendisine. Yazarımız Slovenya'nın popüler bir ülke olmamasından, coğrafi konumunun bilinmemesinden oldukça rahatsız anladığım kadarıyla. Ufak bir milliyetçilik söz konusu kitapta, Veronika gazetede okuduğu bir haber sonrası sırf heyecan olsun diye intihar sebebini ülkesinin onuruna falan bağlıyor bu nedenle. Çeviriden kaynaklı da olabilir, kitabın başlarında geçen ve hikayeye katkısı olmadığını düşündüğüm bu küçük kısımlar bana biraz sıkıcı geldi.
Asıl olay kızımızın başarısız intihar girişimi sonrası gözlerini deliler hastanesinde açması ve en sevdiğim karakter olan Dr Igor'un sonradan öğreneceğimiz, deneyinin başrolü olma süreci. Dr Igor karakteri ile birlikte, Veronika dahil dört delinin hayat hikayesi anlatılıyor. Her birini bir güzel tanımış oluyoruz. Daha sonra Eduard ve Veronika aşkı doğuyor. Üzerinde az durulduğunu düşünsem de kimyaları epey hoşuma gitti, bu ikilinin hastaneden kaçtıktan sonra neler yaşadığına bile ayrı bir kitap yazılabilir.
Kitap herkese hitap etmemekle birlikte aslında oldukça felsefik ve anlamlı bir anlatıma sahip. Sonunda güzel bir ters köşe yaşatıyor insana, tuzu biberi oluyor hikayenin. Yorumlara takılmayın, okuyun.