Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Genel olarak hızlı okunanan akıcı bir dille yazılmış bir kitap. Victor Hugo da betimleyici anlatım pskolojik tahlilleri bize yansıtma da başarılı bir yazar. İdam olucak kişinin işlediği suçun ne olursa olsun idamla itham edilmemesi gerektiğini savunuyor. İdam olucak kişinin son gününü mahkeme kararından itibaren hissettiklerini toplum karşısında yapılan bu idamın belli bir kesim tarafından eğlenceye çevrilmesi gülüp kutlanmaya çevrilmesi benim nazarımda toplumsal bir yergi,idam edilecek kişinin pskolojik olarak yaşadığı duyguları yazarın betimlemeler öyle kendiniz idam edilseydim ne olurdu düşüncesi hakim oluyor. “Aslında hepimiz ölümden korkmuyor muyuz?"
“Bir İdam Mahkumunun Son Günü" adlı kitap, Victor Hugo tarafından dönemin ceza anlayışını eleştirmek için yazılmıştır. ölüm ve adalet kavramlarını konu alan bir eserdir.
Kitap, idam mahkumunun son gününde geçirdiği ruhsal bunalım ,ölüm korkusu ve adaletin sorgulanması, mahkumun ölüm karşısındaki çaresizliğini yansıtır
Hugo, kitapta idam mahkumunun duygusal ve zihinsel durumunu betimlerken, okuyucuya empati duygusu ile idamın ağırlığını ve insanın varlık sebebini sorgulatır.
Kitap da mahkumun suçundan bahsedilmemesi yazarın “hiç bir suç idamı hak etmez” düşüncesi nedeniyledir.
Yazar Aslında idam cezasının insanlık için bir faydası olmadığını .Birini cezalandırmak yerine iyileştirmek gerektiğini söyler. Ayrıca mahkumun ölüm cezasını düşünmekten işlediği suçun pişmanlığını yaşayamadığına değinir.
Etkilendiğim kısım ise yazarında eleştirdiği gibi insanların idamı seyrederken zevk almalarıydı. Sonucu ya da sebebi ne olursa olsun Nasıl olurda bir ölüm insanlarda bu denli heyecan uyandırır? Ölümün doğruluğunu yanlışlığını kastetmiyorum. Anlatmak istediğim nokta insanların bir ölümden haz duyması. İyi ya da kötü her ne niyetle olursa olsun bi idamın sizde haz uyandırmasının normal bir his olmadığı kanaatindeyim.
Yazar; Greve Meydanı'nda gerçekleştirilen bir idam sahnesinden etkilenerek bu romanı yazmıştır. İdamın toplum ve birey üzerinde yarattığı etkiyi büyük bir ustalıkla anlatarak protesto ederken aynı zamanda idamını bekleyen, mahkum bir adamın düşünce ve duygularını da kaleme alarak "zihinsel otopsi" şeklinde anlatması da romana farklı bir özellik kazandırmıştır.
#kitapyorumu
Victor Hugo || Bir İdam Mahkumunun Son Günü
●Victor Hugo'nun dili gerçekten çok akıcı. En uzun kitaplarından en kısasına aynı rahatlıkta okuyabiliyorsunuz.
●Kitap, ismindeki gibi İdam mahkumu Bir adamın son 6 haftasını anlatıyor. Dönemin İdam kararlarını, hatta idamın kendisini eleştiren ve karşı çıkan Hugo, duygu ve düşüncelerine çok net bir şekilde yer vermiş kahraman aracılığıyla.
●Tabi yayımlandığı dönemde oldukça fazla eleştiri almış kitap. Çünkü İdam cezalarının müthiş bir keyifle izlendiği bir dönemde, bu cezanın barbarca olduğu savunan Hugo, topluma aykırı düşmüş.
● Kitabın başında beni şaşırtan bir tirad kısmı var. Bu yayınevi ile mi alakalı diye düşündüm ama değil sanırım. Hugo'nun bizzat eklediği bir bölüm. Bu kısımda da kitabın ne tür ileştirilere maruz kaldığını, anlaşılmasının o dönemde ne kadar zor olduğunu, herşeye rağmen nasıl ses getirdiğini okuyorsunuz.
Hiciv ustası ve büyük yazarımız Aziz Nesin’in Osmanlı döneminde eğlence, şenlik ve törenleri betimleyip anlatan ‘Surname’ isimli eserleri, Cumhuriyet Döneminde idam edilen Berber Hayri üzerinden “Bir İdamın Surname’sine dönüştürmesini okuyoruz.Bu idam sonucunda toplumun vicdanı rahatlıyor, ceza alması gereken kişi cezasını alıyor fakat suça itilme sebebi asla araştırılıp çözüm bulunmuyor.
Stephen King’in “Yeşil Yol” kitabını herkes bilir hatta filmi de çekildi ve dünyada milyonlarca insana ulaştı gözyaşlarının sel olup akmasına neden oldu.Oysa bu kitaptaki Berber Hayri’de en az John Coffey kadar masumdu, en az onun kadar yaşamak istiyordu ve en az onun kadar suçsuzdu.
Bir İdam Mahkumu...
İdama mahkum edilen bir adamın psikolojisini Victor Hugo'nun başarılı anlatımıyla okudum. Bir insan suç işler, suçunu kabullenir, peki ya suçun cezası idamsa? Onu nasıl kabullenir ki?..
Çocukluğumda Türkiye'de idamın kaldırılma tartışmalarında hep bir insanın canını başka bir insanın (celladın) almasına karşı çıkmışımdır. Geride bıraktıklarını düşünürüm hep. Yazar da benim gibi düşünmüş iki asır öncesinde.
Yazar ön sözünde de Fransa'daki idam cezasının kaldırılması yönündeki gerekçelerini sunmuş. Tüm bunların kitapta idam mahkumunun ağzından anlatılması daha etkili olmuş.
Dikkat Spoiler İçerir !!!
Eskiler ne kadar acımasız . Giyotin sehpası Ve idamın gerçeleşmesini sanki sirk gösterisi izlemeye gelmis gibi eğlenen insanlar . Mahkumunun idam ettirilmeden önce sadece o an insan muamelesi görmesi çok değişikti . Gerçekte de böyle mi acaba ? İdam kararı çıktıktan sonra kahramanımız bu süreci kaleme alıyor. Kitap İdam cezasına çarptırılan 40 yıl boyunca hapiste kalan bir mahkumdan bahsediyor. Üstelik eğer doğru anladıysam suçu idam edilmek icin yanlış Bence . En azından Kürek cezasına çarptrılabilirdi. Bazı suçlar vardır ama kesinlikle affedilemezdir kabul ancak genç yaşta yapılan bir hata zaten bedelini 40 yılıyla ödemiş bir mahkum . Ölümden ziyade öleceğini bilmek ve bunun için beklemek daha da acı verir insana . Mahkumun Kızının onu tanımaması bir yabancı gibi davranması üzerine bu acı bekleyişin artık bir önemi olmadığını anlıyor . Ama Giyotin sehpasına gelen her Mahkum gibi son bir istekte bulunuyor Bence idam ettrilmedi son kez affedildi öyle umuyorum :)
İdamının her anını nasıl yazabildi o zaman ?
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Kitap idama karşı bi başkaldırı ve serzeniştir mahkumun idamdan önce ruh hali, eleştirileri, ailesine duyduğu özlemi,pişmanlığı ve düzeldiğine dair sinyalleri verdiğini yani idamın bu ağır ceza olduğunu ve insan canını almanın sorunları çözmediğini ,suçluları da caydırmadığını ve ayrıca yaşamanın ne kadar da güzel bi şans olduğunu gayet güzel işlemiş okumanızı öneririm
Victor Hugo / Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
“İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar.”
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere yazar burda idama mahkum edilmiş bir adamın son günü ve o ana kadar yaşadığı psikolojik süreci anlatıyor.
Kitap Hugo’nun gençlik yıllarında şahit olduğu bir idamdan esinlenerek yazılmış . Uzun bir önsözle başlayan eser dönemin siyasi düşünceleri hakkında da bize bilgiler veriyor. Yazarın idama karşı tutumuyla ilerleyen yıllarda idamın kaldırılmasında payı olduğu da söylenmektedir.
Yazarın az bilinen kitaplarından biri olan Bir idam Mahkûmunun Son Günü , dönemin siyasi görüşüne bir başkaldırı olmasıyla ve öleceğini bilerek geçirilen bir sürenin yaşattığı psikolojik ağırlıkla insanda derin bir etki bırakıyor. Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim .