Yargıç yargılanmıyor ! Cellat yargılanmıyor ! Hiçbir mahkeme Tanrı'nın yarattığı bir varlığın kutsal şahsında,yasaların böyle canice yok sayılmasını sorgulamıyor !
Sayfa 18 - Kapra yayıncılıkKitabı okuyor
Konuyla alakalı olun veya olmayın, idam cezasını kaldırmak yalnızca politik değil, toplumsal bir iş de yapmış olursunuz. Ancak ceza sistemini değiştirmeye çalışırken politik bir iş bile yapmış olmuyorsunuz. Çünkü, niyetiniz idamı kaldırmak değil, siyasi darbenin eline düşmüş bu dört bakanı kurtarmak.
Sayfa 15 - Kapra yayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
●Zavallılar ile zayıflara iyi göstermek her zaman, gerçekten güçlü ve yüce kişilerin davranışı olmuştur.
Sayfa 14 - Kapra yayıncılıkKitabı okuyor
Keşke bu heyecanla beklenen idam cezasının yürürlükten kaldırılması, Tuileries'den Vicennes'e sürülen dört bakan için değil de, yolda yürürken karşınıza çıkan yankesici için olsaydı...
Sayfa 13 - Kapra yayıncılıkKitabı okuyor
Tüm toplumsal krizlerdeki idam cezaları arasından en korkunç, en karanlık, en zehirli olana siyasi niyet içerendir ve ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu türden giyotin cezaları, kaldırımda kök salıp çok geçmeden toprağın her yerinden çıkıverir.
Sayfa 13 - Kapra yayıncılıkKitabı okuyor
İdam cezasını halk için değil, bakan olma ihtimali bulunan meclis üyeleri, yani kendimiz için kaldırıyoruz. Üst sınıftan kimselerin giyotine maruz kalmasını istemiyor ve onu parçalıyoruz. Herkesin işine geliyorsa ne ala, fakat biz, yalnızca kendi menfaatlerimizi düşünüyoruz.
Sayfa 12 - Kapra yayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Bütün insanlar, günü meçhul bir infaza Mahkûmdurlar..
Bir yiğit de Osmanlı Devleti zamanında yazdığı “Frenk mukallitliği” isimli eserinden dolayı yıllar sonra yargılanıp 1928 de idam edilen fizik ve astronomi alimi İskilipli Atıf hoca (r.a)’dır. Bu kitabında “ kendi milli ve manevi değerlerimize bağlı olarak Batı’nın teknolojisini ve sanayisini alalım ama ahlakını taklit etmeyelim” dediği ve batıdan gelen şapkayı giymediği için meşhur engizisyon mahkemelerinin Türkiye’de ki şubesi, istiklal mahkemesi tarafından şehit edilen son devrin din mazlumlarından biriydi.
Ölüm anını bilmemek ne büyük nimetmiş bizim için.
YA KAZANIRIZ, YA ÖLÜRÜZ!
(İtalyanlar tarafından) 16 Eylül 1931'de idam edilen Ömer Muhtar, tüm ömrünü imana, birleştirmeye ve zulme karşı mücadeleye vakfetmiş ve sonunda şehadet mertebesine ulaşmıştı. İdam edilmeden önce işgalcilere karşı haykırdıkları nasıl bir iman ve şeref abidesi olduğunu özetler gibiydi: «Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız ya ölürüz. Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince, ben cellatlarımdan daha uzun yaşayacağım!”
Sayfa 110
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.