Birden, içine düştüğüm bu derin düşün içinde, öfkeyle çığlıklar atan dairenin durduğunu ve sustuğunu gördüm. Sonra bütün gözler, benim durduğum pencereye çevrildi. "İdam mahkûmu! İdam mahkûmu!” diye bağırıyorlardı parmaklarıyla beni göstererek; neşe dolu çığlıklar artmıştı.