Şimdi ise tutsağım. Bir hücrede prangaya vurulmuş bedenim; ruhum bir tek düşünceye hapsedilmiş. Korkunç, acımasız, yürek yakan bir düşünce! Artık önümde tek bir düşünce, tek bir yargı, tek bir gerçek var: idama mahkûm olmak!
Kralın Savcısı! Anayasa! Ve basın özgürlüğü! Bir de bunun yanında, ölüm cezasını kaldırmak isteyen bir şairin ne kadar çekilmez olduğunu siz de kabul edersiniz. Ah! Ah! Eski rejimde, birinin işkenceye karşı çıkan bir roman yayımlamasına izin verilecek ha! İğrenç. Huzurluyduk, hiçbir şey düşünmüyorduk. Zaman zaman, en fazla haftada iki kez, orada burada bir kelle kesiliyordu. Tüm bunlar gürültüsüz, skandal olmadan vuku buluyordu. Hiçbir şey açıklamıyorlardı. Kimse bunu düşünmüyordu. Hem de hiç, şimdi bir kitap ortaya çıktı. Korkunç derecede başımıza ağrıtan bir kitap! Bir jüri okusa onu idama mahkûm edeceği türden!
Reklam
Sonsöz-Gündüz Vassaf
Frank de, Dostoyevski’nin kumara düşkünlüğünü Fenichel adlı bir psikiyatristin nevrotik kumarbaz tipinde arar. Buna göre nevrotik yapılı kişi, kaygısını azaltabilmek için kumar oynar. Fenichel’e göre: “Kumarbaz, tanrıları kendisi hakkında bir karar vermeye zorlar, onların affını diler. Kaybetmek bile (idama mahkûm edilmekte olduğu gibi) dayanılmaz yükteki süperego basıncının süregelmesine yeğdir.” Frank bu alıntıya şu ilavede bulunur: “Fenichel kumar nevrozlarından söz ederken, Dostoyevski’den hiç bahsetmiyor. Ama görüşleri Dostoyevski’nin bildiğimiz durumuna biçilmiş kaftan gibi.” Frank psikoanalitik açıklamasını sürdürür: “Onunla (Suslova) buluşmadan önce Wiesbaden’de rulet oynamak için durması, kaygısının baskısından ve suçluluk duygusundan kurtulma gayreti ve tanrılardan bir özür dileme simgesi sunması açısından son derece anlaşılır.” Frank’in yazdıklarını, hayatımın neredeyse yarısını psikolojiye vermiş olmama rağmen, ben hiç de anlaşılır bulamadım.
İletişim Yayınları
Umutsuz menfaatler uğruna umutsuzca kumar oynanan umutsuz günler bunlar. Bırakalım herkes kazanmaya oynasın; ben kaybetmeye oynayacağım. Burada hiç kimsenin hayatının bir ederi yok. Bugün serbest bırakılıp evine götürülen bir insan, yarın idama mahkûm edilebilir.
Sayfa 395Kitabı okudu
İdama mahkûm edilen dört İttihatçı karar okunduğu zaman mahkeme salonunda değildi ve akıbetlerini ancak gece yarısı hücrelerinden alınınca öğrendiler. Asıldıktan sonra cesetleri hapishane avlusunda yeri belirsiz mezarlara gömüldü. Bu bir adli cinayetti. Dr. Nazım, Hilmi ve Nail güç sahibi oldukları devirde şiddet kullanmaktan kaçınmamış
Sayfa 520Kitabı okudu
Hilafetin kaldırılmasını izleyen birkaç hafta boyunca Mustafa Kemal pek ortalıkta görünmedi. Eski düzenin yıkılması ülkeyi şaşkınlığa uğratmıştı ama açıktan açığa başkaldıranların sayısı çok azdı. Akdeniz kıyısındaki küçük Silifke kasabasında bir isyan yaşandı, Bursa’da ufak tefek olaylar çıktı; halkı dinsiz hükümete karşı kışkırtmak isteyen
Sayfa 473Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.