Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben hayata bağlanmak İçin ona muhtacım ,o idare edilmek için bana muhtaç…
Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Atatürk VS İsmet İnönü
İsmet Paşa'nın Atatürk'ün yüzüne karşı başka ne inciler saçtığını merak ettiniz mi? Öyleyse Hatıralar'ından özetleyerek okumaya devam edelim: İkincisi, çiftlik [Atatürk tarafından] hazineye devrediliyor, fakatbira fabrikası devredilmiyor. 'Pekâlâ' dedim, 'sahibi Atatürk olduğu için Tekel (İnhisar) Bakanlığı Atatürk
Sayfa 18 - TimaşKitabı okudu
Damat Ferit'ten Yüksek Komiserliğe sunulan projede (30 Mart 1919), İngiltere'nin gerekli gördüğü yerleri 15 yıl işgal edebileceği, nezaretlerde (bakanlıklar) İngiliz müsteşarlarının bulunacağı, vilayet- lerde vali muavinliği görevini İngiliz konsoloslarının yapacağı, mali- yenin de yine İngiltere'nin denetimine bırakılacağı belirtilmişti. Ferit Paşa bunları sunarken, Vahdettin'in amacının da "Osmanlı hüküme- tini İngiltere Devlet-i fahimesine (büyük devletine) mutlak bir tes- limiyetle bağlamak" olduğunu açıklamıştır. Daha öncesinde, Tevfik Paşa'nın Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa da yüksek komisere, pa- dişahın ve umumun arzusunun "İngiltere tarafından idare edilmek" olduğunu bildirmişti (30 Aralık 1918).*
“Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç… Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak… Söyledikleri doğru, en az doğru görünenleri bile doğru… birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş… Ne aradığımızı bilmeden aramak… Şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükûnet içindeyim… Dünyada bundan büyük bir saadet olur mu?”
Sayfa 109Kitabı okudu
Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak...
Reklam
Halife nüfuz-i dünyeviyesini kaybettiği zaman bütün meliklerle emirlerin idare-i umurdaki selahiyetlerini te'yid ve dualarda asri nüfuz-i istimal için onun müsaadesini istihsale kendilerini mecbur tuttuklarını zatı devletlerine hatırlatmaya lüzum yoktur. Eğer İslâmiyet dünyada büyük bir manevi kuvvet olarak muhafaza edilmek isteniyorsa, Halife'nin nüfuz ve şerefi hiçbir zaman Papa'nın nüfuz ve şerefinden az olmamalıdır.
Ermeni imparatorlar dönemi Bizans'ın en parlak devri (867 - 1081)
Bizans İmparatorluğu'nun 867'den 1025'e kadar, 150 yıl kıyas kabul etmez bir ihtişam işinde yaşadı. Bir buçuk yüzyıl boyunca imparatorluk yetenekli hükümdarlar tarafından idare edilmek şansına sahip olmuştur. Sülalenin kurucusu vasil I (867 - 886), Romain Lecapene (919 - 944) Nicephore Phocas (963 - 964), jean Tzimisces (969 - 976), nihayet tam yarım asır hükümdarlık yapan Vasil II (976 - 1025).
Sayfa 75 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Adnan Menderes
Son sözünü söylemesini isteyince şu ibretli sözler yağmur damlaları gibi biraz sonra ebediyen açılmayacak dudaklarından bir ibret levhası halinde dökülüverdi: "-Size dargın değilim. Sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyoruz. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki: Hüriyyet uğruna ortaya koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için size müteşekkirim. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyeyim ki, milletçe bir gün kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendilerinizi yine ben 1950'de olduğu gibi, kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaksınız. Ancak millet ile el ele vererek, ölüm ölünceye kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametin yine sizinle beraberdir."
Sayfa 155Kitabı okudu
Mustafa kâmal üzerinde söylentiler:
Zâta mahsustur. Erkân-ı Harhiye-i Umumiyye Riyasetine, Erzincan 21/10/1923 C. 18/19/10/1923 Tarih ve 3368 numaralı şifreye: Seyahat ettiğim Orta Anadolu ve bilhassa sahillerde yapılmakta olan propagandalar, doğrudan doğruya Gazi Paşa hazretlerinin şahıslarına müteveccihtir. Dedikodunun esasını, Gazi Paşa'nın Meclis'te, her emrine amade muayyen bir zümreye istinaden milli iradeyi bazice ederek mütehakkimane idaresi rivayetleri teşkil ediyor. Trabzon'a geldiğim vakit, Cumhuriyet şeklinin kabul edilmek üzere olduğunu gazeteler yazdılar. Ve bu havadis dedikoduların artmasını mucip oldu. Büyük Millet Meclisi, şekli hükümetinin Türklüğün ibda ettiği en güzel bir tarz idare olduğu kendileri tarafından beyan edilirken; Nation muhabirine, idare şeklimizin gitgide Avrupa Cumhuriyetlerinden farksız bir şekil alacağını söylemeleri, garip bir tezat teşkil ettiği söylenmeye başlandı. Ve bir hükümdar lâzımsa, bunun hanedana saltanattan olması gibi münakaşalar oluyor. Bu kabil dedikodular Kars'da dahi yaygındı. Trabzon'da çıkan mizahî KAHKAHA gazetesinin 4/Ekim/1923 tarih ve 85 numaralı nüshası bu noktadan pek manidar görülmeye layıktır. İstanbul gazetelerinin son günlerdeki tenkidleri büsbütün dedikoduları arttırmaktadır. Arz ederim. Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir "Kahkaha" gazetesindeki resim, millet de, Millet Meclisi de, hükümet de hep Gazi şeklinde gösterilerek, artık "O" ne isterse yapacak, üst tarafı kukla gibi oynatılacak, fikrini tasvir ediyordu.
Sayfa 179 - TruvaKitabı okudu
397 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.