Bu şartlar tahtında harbî bir memlekette bir Müslüman tüccarın bulunması veya elçinin bulunması da mümkündür; fakat yerleşip yaşaması söz konusu değildir. İslâmiyet bunun hukukî vechesini düzenlememiştir. Tam aksine Endülüslü hukukçulardan Vanşarisî’ye bakarsanız, “En iyi ve adil idare edilen bir harbî ülkede (kefere ülkesi; diyar-ı küfr de denir) yaşamaktansa, en zalim ve kötü idare edilen İslâm ülkesinde yaşamak evlâdır.” İlginç bir kural ve ictihad bu; çünkü iyi muamele gördüğü yerde azınlıklar erirler (asimile edilirler). İslâm Hukuku’nun, Endülüs’ün düşmesinden sonra va’zettiği kural, Müslümanın harbî ülkede yaşamamasıdır. “Göç edin” diyor ve Müslümanlar elden çıkan ülkeden daima göç eder.
BİZİ DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLER yanlış hazlara sahip olduğumuza, tadını çıkardığımız şeylerin ve bunları yapma yöntemimizin bir biçimde kendimize ve başkalarına zarar verdiğine bizi ikna etmeye çalışanlardır. Hangi inançtan olursa olsun "köktendinciler" bu meseleleri -neyin tadını çıkarmamız gerektiğine dair soruları- kesin bir karara bağlamak ister ve bunu nasıl yapacaklarını bildiklerine inanırlar. "Liberaller" bu meselelerin nihai bir biçimde karara bağlanamayacağını savunur ve ucu açık bırakmak isterler. Her iki grup da bize istememiz gereken hayatların nasıl olduğunu ve onlara nasıl ulaşabileceğimizi söyler (ne tür konuşmalar istememiz gerektiğini ve onlara nasıl ulaşacağımızı da). Her iki grup da yasakladıkları şeylerle kendilerini tanımlar. Mottoları şudur: Siz yasak olana dikkat edin, geri kalan her şey kendini idare eder.
Sayfa 149 - Metis Yayınları
Reklam
biraz şov (⁠•⁠‿⁠•⁠)
Güzelliğin surete indirgendiği bir zamanda içten seven bulunur mu bilmem , fotoğraf ekleyebilse idim daha havalı olacaktı idare edin xnxndmssbn
SÜNNETTE HİLAFETİN FARZİYETİ
Müslim, Ebu Hazm'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ebu Hurayra ile beş sene beraber oldum. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu işittiğini söyledi: İsrailoğulları Nebiler tarafından siyaset (idare) ediliyordu. Bir Nebi öldüğünde O'nu başka bir Nebi takip ediyordu. Artık benden sonra Nebi yoktur. Fakat birçok
Sayfa 42 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okuyor
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
Reklam
Hiçbir şey yapmamazlık bunu nasıl yenmeli? Basitçe kendinize sorun yapılmamış bir işi düşündüğümde aklıma hemen hangi düşünceler geliyor sonra bu düşünceleri bir kağıda yazın yazdıklarınız bir takım uyumsuz tavırları kavram hatalarını ve hatalı varsayımları yansıtır hissizlik endişe ya da bunalma duygusu gibi motivasyonunuzu engelleyen duyguların
Biraz bayram şekeri alayım dedim 🙈 eskidi buralarda bu deyim ama idare edin 🙊🥹 Plak dinlemeyi sever misiniz ?
Ruh hallerim heç iyi değil gibi idare edin 😬🤭
"Küçükhanım" demişti." İtiraz etmeyin küçük değilim diye. İhtiyarlar kendilerini genç hissedebilmek için kendilerinden yaşça küçük herkesi çocuk sayar. İdare edin. Biliyor musunuz kuşlar neden hep gidiyor?" "Neden?" "Geri dönebilmek için." "..." "Sahip olmaya çalıştığımız her şey bizi bırakır. Kaçarlar bizden. Hayat bile. Yani küçükhanım, bizim işimiz uzun uzun bakmak ve gördüğümüz şeylerin tadını çıkarmak. İleride hatırlayınca, ölümden korkan ihtiyar bir İngiliz böyle söylemişti dersiniz. Biliyorum hatırlanmak için fazla çabalıyorum ama bu dediğimi de unutmayın olur mu?" "Japonlar" diye sözümü kesti Vesna. "Değer verdikleri bir eşya kırıldığında, kendilerine bakmayı sevdikleri bir ayna ya da anneannelerinden miras bir vazo mesela, tamir ederlerken kırılan parçanın yerini altın tozuyla doldururlarmış. Hiç kırılmamış gibi görünmesini değil, aksine kırılıp yapıştığı yerin parlamasını isterlermiş. "I know what it is to be young, but you, you don't know what it is to be old. Someday you'll be saying the same thing. Time ticks away, so the story is told. Nasılsa öğreneceksin minnoş, acele etme."
Reklam
Hayırlı İftarlar :))
Paylaşacak bir şey bulamadım bununla idare edin şimdilik 😬😬😁 Mavi mi ? Kırmızı mı ? Kitap okuyamadım bugün alıntı yapamadım . 👀👀😉🙋‍♀️
...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır
1.118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.