İdealimizdeki ben, bulunduğumuz ben ve algıladığımız ben olmak üzere üç türlü "ben" vardır. Bu üç "ben"in dengede olması; realist, aktivist ve idealist bakış açıları ile ilgilidir. "Gerçek ben", kişinin olumsuz yönleriyle birlikte mevcut durumudur. 'aktivist ben" ise gerçekle ideal arasında yaşa­ maya çalıştığı bendir. Ego haritasında gerçek-hayal sınırlarını doğru çizebilmek, insanın her zaman başarabileceği bir şey değildir. İnsanın aynaya, yani mukayeseye ihtiyacı vardır. Kişi özeleştiri yapabilirse, deneme-yanılmaya ihtiyaç duymadan sonuca ulaşabilir.
Sayfa 247Kitabı okudu
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Kül olmadan bitmez hiçbir aşk...
İnci Öztürk
İnci Öztürk
' ün
Sâye-i Nar-ı Cüda
Sâye-i Nar-ı Cüda
isimli romanını okudum. Akıcı bir dilde yazılan kitabı sıkılmadan bitirdim. Şiirsel bir anlatımı olan yazarın bölüm sonralarına Dostoyevski, Tolstoy, Kafka ve Nietzsche' nin bölüm içeriğine uygun anlamlı sözlerini eklemiştir. Romanda roman kahramanın içsel seslerini dile getiren şiirimsi kesitler yer almaktadır.
Sâye-i Nar-ı Cüda
Sâye-i Nar-ı Cüdaİnci Öztürk · Perseus Yayınevi · 20242 okunma
Reklam
392 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 15 days
Cengiz Aytmatov'dan okuduğum dördüncü kitap da beni hayal kırıklığına uğratmadı. Üç farklı koldan akan kitapta bir akış, Akbar adlı dişi kurt üzerinden yürüyor. Akbar ve eşi Taşçaynar ne zaman yuvalarından uzaklaşsalar yavrularını kaybediyorlar ve buna insanların hırsları ve kötülükleri sebep oluyor. İkinci akış papaz okulu öğrencisi olup, fikirleri yüzünden kovulan, ahlakı, erdemin peşinden gitmeye azimli Abdias üzerinden yürüyor. Abdias uyuşturucu batağındaki gençleri kurtarmak adına uyuşturucu çetesinin içine sızarak elde ettiği bilgileri gazetede yayınlamak istiyor. Fakat politikada anlamayan her ortamda doğruyu söylemekten çekinmeyen tabiatı yüzünden işler umduğu gibi gitmiyor. Bir diğer akış ise Boston adlı idealist sovhoz(Sovyetler de devlet eliyle işletilen tarım işletmesi) sorumlusu üzerinden yürüyor. Boston'un birimi hep hedeflerde birincidir ama fikirleri doktrinden sapma olarak görülür ve sürekli jurnallenir. Öte taraftan arkadaşının ölümüne neden olur istemeden ve onun eşi ile evlenir. Fakat Boston'a da huzur gelmeyecektir. Tüm hikayelerdeki ortak payda ise Stalinist yönetimin eleştirisidir.
Dişi Kurdun Rüyaları
Dişi Kurdun RüyalarıCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20236.9k okunma
Yalnız başıma yola devam ederken titriyordum; uzun bir süre geçmemişti ki, hastaydım, hastadan da öte yorgundum, yani biz modern insanlara heyecan duymak için geri kalan her şey hakkında duyduğum hayal kırıklığından, her yerde i s r a f e d i l e n enerji, emek, umut, gençlik, aşk hakkında; yorgundum bu romantizmin feminenlerinden ve yaltakçı-terbiye görmemişlerinden duyduğum, burada bir kez daha en mertlerden biri üzerinde zafer kazanmaya yol açan idealist yalancılıklar ve vicdan-yumuşatmasından duyduğum tiksintiden; yorguncluro sonunda ve acımasız bir kuşkunun verdiği kederin payı hiç de az değildi bu yorgunlukta - bu hayal kırıklığından sonra her zamankinden daha derin bir güvensizlik duymaya, daha derinden hor görmeye, daha derin bir yalnızlığa yazgılı oluşum yüzünden. Benim g ö r e v i m - nereye gitmişti? Nasıl? Şimdi sanki görevim benden kendini geri çekiyormuş, şimdi uzun süre onun üzerinde bir hakkım yokmuş gibi görünmüyor muydu? B u en büyük yoksunluğa katlanmak için ne yapmalı?
Sayfa 4
Bir idealist iflah olmazdır: kendi cennetinden kovulursa, cehennemden bir ideal hazırlar kendine. Hayal kırıklığına uğrasın da görün onu! - Az önce umuda sarıldığından daha az bir ateşiilikle sanlmayacaktır hayal kırıklığına da. Bu eğilimi, insan doğasının iflah olmaz büyük eğilimlerinden olması bakımından, trajik yazgılara yol açabilir ve daha sonra tragedyaların konusu olabilir: tam da insan yazgısı ve karakterindeki iflah olmaz, önlenemez, kendisinden kaçılamaz yönleri ortaya koyan tragedyaların.
Sayfa 18
Her idealist de, az çok bir hayal adamıdır.
Reklam
6/10 puan verdi
Über sert!
Kanada'da uzun yıllar yaşadıktan sonra doğduğu topraklara, El Salvador'a kısa bir ziyarette bulunan Vega'nın, bu zorunlu ziyaret sırasında yaşadığı tiksintiyi arkadaşı Moya'ya anlatışı kitabın konusu. Ama ne tiksinti... İç Savaşın da etkisiyle iyice yozlaşmış bu halkı monolog şeklinde aktarırken ülkesinin siyasi yozlaşmışlığını, kurumların yetersizliği ve kalitesizliğini, askerlik kurumunun vahşiliğini, kirliliği, gürültüyü, eğitimsizliği, kısaca gelişememekte olan tüm ülkelerdeki benzer olumsuzluklara değiniyor. Bir hesaplaşma, tepki ya da salt eleştiri olamayacak kadar sert ifadeler kullanıyor yazar ki kitap ilk olarak 1997'de İspanyolca yayımlandığında yazarın ölüm tehditleri almasına sebep olmuş. Aslında içine doğduğu kültür yazar açısından bakıldığında ona çokça malzeme sağlamışa benziyor, fakat senelerce Avrupa'da yaşayıp 'idealist' ya da 'elit' kodlar yüklenmiş olacak ki, bu malzemeyi sadece hayal kırıklığı ya da kaderin kötü bir cilvesi olarak görüp kültürünü yermeyi tercih etmiş. Bu durum ona bazı kapıları açmıştır elbette ki... Hep açar, böyledir... Ben kitabı akıcı bulmamakla birlikte yazarın çok tekrara düştüğünü düşündüm okurken. Son olarak diyorum ki; Kaçabilirsin ama saklanamazsın Moya; kimliğin benliğindir, doğduğun ev kaderindir
Tiksinti
TiksintiHoracio Castellanos Moya · Notos Kitap Yayınları · 2019341 okunma
"Saf biri olduğumu düşünüyorsun, biliyorum ama..." -"Saf değil, idealist. Tanrılar aşkına, Fallon, keşke ben de hâlâ gözlerim açıkken hayâl görebilseydim."
Sayfa 71 - Fallon Rossi, Giana
440 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
En sevdiğim hictorical seri olur kendileri.Ancak seriyi sırayla okumadım.Yılan karakterine pek yükselememiştim.Geçenlerde indirimde görünce aldım,7 puanı serinin hatrına verdim.Yoksa çok sinir olduğum yerler vardı. Konusu zaten İskoçların bağımsızlık mücadelesi.Bruce’un kurduğu hayalet ordudaki her bir muhafızın hikayesini okuyoruz seri boyunca.Lanchan da aslında bu ordudaki paralı bir asker.Özelliklerinden sebep bu hayalet orduya giriyor.Kadın karakter ise Bella ,Bruce’a gönülden bağlı bir İskoç.İngilizlere karşı her şeyiyle Bruce’un yanında olan inatçı ve idealist bir karakter . Aslında karakterler iyiydi .Genel olarak kitabın aksiyonu da boldu.Başlarda Lanchan’a sonlarda ise Bella’ya sinir oldum.Aslında şöyle bir bakınca Lanchan hep dürüst oldu ,neyi yapması gerekiyorsa onu yaptı.Ama Bella gereksiz triplere girdi.Bir şey vaad etmemesine rağmen beklentiye girip hayal kırıklığına uğradı.Olayların arka planında yaşanan şeyleri öğrendikten sonra bile pervasız davrandı hep,güya kızı için.Bir sürü risk aldı ve aldırdı.Tamam kızına karşı böyle hissetmesi çok normal bir anne olarak.Ama pervasız davranıp herkesin hayatıyla oynadı resmen.Hele sonunda yaptığı o şey çok sinir bozucuydu.Resmen ihanet etti Lanchan’a,hem de en korktuğu yerden vurdu onu.Ama Lanchan o olayın üstüne pek durmadı ,Bella dua et de böylesine denk geldin ben olsam suratına bile bakmazdım. Yine de keyif aldığım yerler oldu.Kitabı olmasa da seriyi muhakkak tavsiye ediyorum.
İhanet
İhanetMonica McCarty · Nemesis Kitap Yayınları · 2020180 okunma
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 27 days
Kitabın son 2 sayfasını çok zor okudum, cümlelerin anlamını algılamaya direndi beynim. Çevirmenin eklediği küçük notlar çok anlamlı özellikle de son not kitapla ilgili çıkarımı doğrulamış oldu. Kendini gerçekleştirmek istiyor Martin Eden ama bunu bireyci bir motivasyonla yapıyor ve tutunamıyor. Hayatla ve insanlarla anlamlı bağlar kuramayarak tutunamamaktan bahsediyorum. Onun gibi tutunamayan ama kendini gerçekleştirmiş birçok insan var mesela Nikola Tesla. İnsanlara tutunmak için ilişkiler konusunda çok da idealist olmamak gerekiyor sanırım. Kendini realist olarak tanımlamış evet belki gerçekler hakkında realist ama insan ilişkileri konusunda idealist. Ona gerçekten değer veren ve seven insanlar vardı onlara tutunabilirdi. Ona motivasyon kaynağı olan sahte dünyanın hayal kırıklığına çok fazla odaklandı. Spiritüel yaklaşımla kendine inanması ve bu inançla hareket etmesi çok etkileyiciydi. Bugüne kadar okuduğum en iyi romanlardan biri. Şu an realist olduğunu hissettim çünkü kitabın sonu beni çok rahatsız etti. Martin Eden aynı şekilde insan ilişkilerinin doğasındaki sahtelikleri de realist bir şekilde kabul edebilseydi bu konuda idealist olmasaydı mutlu olabilirdi. Belki de çok genç olduğu için olgunlaşmadan bu yükü kaldırmaya çalıştı. Kitap hakkında bir kitap yazılır belki de yazılmıştır. Son söz olarak çok beğendim, uzun uzun düşüneceğim ve hep hatırlayacağım bir kitap.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.7k okunma
506 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.