Hitler'e göre, "bir hareket ne kadar çok makam tesis eder ve mevki dağıtırsa o kadar daha düşük nitelikteki kişileri kendine çeker ve sonunda bu siyasi askıntılar ba şarılı bir partiyi öylesine sararlar ki, başlangıçtaki hareket, artık ilk idealistler tarafından tanınmayacak hale gelir ... Bu durumda hareketin amacı kaybolmuştur.'"
Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların her şeyden önce dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Reklam
"Hasret Olduk Eski İstibdâta Biz!"
…bizim Jöntürk, halkın ise biraz daha kaba olarak Contürk dediğimiz kimseler de istibdat (!) tan kurtulmak ve memleketi kurtarmak (!) için soluğu Paris'te almışlardır. Sultan Abdülhamid her nedense bunlardan çekinirdi. Paris'e kaçan, orada menbaı pek de iyi bilinmeyen yerlerden aldıkları paralarla gazeteler bile çıkararak istibdadı yıkmaya, hürriyeti getirmeye (!) çalışan bu kaçakları geri getirmek için az para ve gayret harcamış değildir. Mizancı Murad Bey gibi bazı idealistler ve koyu hürriyet taraftarları (!), padişahın af ve bol maaşlı memuriyetler vaadi karşısında her nedense şiddetli taraftarı oldukları hürriyet sevdasından vazgeçerek İstanbul'a dönmüşlerdir. Bu da bizdeki idealistliğin garib bir tezâhürüdür. Samimî olarak hürriyet ideali için Avrupa'ya kaçan ve orada yabancılardan yardım dilenmeden sonuna kadar kalarak mücadele eden kahramanlarımızın (!) sayısı bilmem ki ikiyi üçü bulur mu? Bunların da bir kısmı hürriyetten sonra memlekete dönünce: "Hasret olduk eski istibdata biz!" diyen Süleyman Nazif merhuma hak vermek zorunda kalmışlardır.
Sayfa 52 - İstanbul: Sebil Yayınevi, 2004Kitabı okudu
Spinoza, kör tutkuların yerini amor intellectualis'in almasını istedi; Diderot, Voltaire, Lessing, kuşkucular ve idealistler bir arada ve aynı zamanda, kapsamı alabildiğine geniş bir anlayış ve hoşgörünün uğruna dar görüşlülükle savaştılar.
Sayfa 205 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
İdealler düşleyenler [?] denince, midemin en dibinden bir bulantı yükseliyor –sosyalistler, özgeciler, insanlığa hizmet etmeyi amaç edinmiş herkes. Bunlar idealleri olmayan idealistler, düşüncesiz düşünürlerdir. Suyun yüzüne vuran, boş deniz kabuklarının da yüzeye çıkmasına bakarak kendilerini güzel sanan pislik yığınlarıdır bunlar, paylarına düşen kadere boyun eğmek adına hayatın yüzeyine çıkmaya uğraşırlar.
Ama insan geldiği yoldan geri dönerken, bakımsız bir mezarda, "Tükenmez üzüntüler" diye bir yazı bulur Bereket versin, idealistler var da her şeyi yoluna koyuyorlar.
Reklam
746 öğeden 611 ile 620 arasındakiler gösteriliyor.