Bir kitle hareketinin ilk taraftarları arasında, kendi talih çarklarının dönüş hızını arttırarak şöhrete ve kudrete ulaştıracağı ümidiyle harekete katılan bazı maceraperestlerin de bulunduğu bir gerçektir. Buna karşılık, meslekî teşekküllere, büyük şirketlere ve müfrit siyasî partilere hiç bir şahsî menfaat peşinde olmadan katılan kimseler de vardır. Bununla beraber, şu husus bir hakikat­tir ki, bu gibi topluluklar ve partiler, şahsî menfaatleri tatmin etmedikçe uzun süre yaşayamazlar; halbuki, doğmakta olan bir kitle hareketinin büyümesi ve kuvveti, şahsından-kurtulma arzusunun tatminine bağlıdır. Bir kitle hareketi, şahsî mes­lekleri ile ilgilenen kişileri taraftar toplamaya başlamışsa bu o kitle hareketinin kuvvetlenme safhasının geçmiş olduğuna bir işarettir; ve o kitle hareketinin artık yeni bir dünya kurmakla değil fakat mevcudu korumakla uğraştığını gösterir. Bu durumda artık o bir kitle hareketi olmaktan çıkmış ve bir sergüzeşt duru­muna geçmiştir. Hitlere göre, «bir hareket ne kadar çok makamlar kurar ve mevki dağıtırsa o kadar daha düşük kalitede kimseleri cezbeder ve sonunda bu siyasî askıntılar başarılı bir partiyi öy­lesine sararlar ki başlangıçtaki hareket artık ilk idealistler tara­fından tanınmayacak hale gelir.... Bu durumda hareketin 'görev' inin işi bitirilmiştir.»
İdealistler güzel konuşurlar. Sözlerinde parlaklık vardır. Gerçekçiler güzel konuşmazlar. Gözlerinde parlaklık var­dır.
Sayfa 845 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eskiden, bugünün tersine yeni kuşak kendini eskinin üzerine oturtmak isterdi ve babalarının görüşlerini sadece kabul etmek suretiyle değil, mümkün olduğu kadar daha ciddiye almak suretiyle kendini güvenli hissetmeye başlardı. Eskiden babaları eleştirmek, ahlaksızlık sayılırdı. Şimdi genç idealistler bununla işe başlıyorlar.
Sayfa 145 - İmge KitabeviKitabı okudu
Felsefe-Bilim ve Din
İdealistler ve dindarlar bu itirazlarına yanıt vermek pek kolay.Çünkü ruhu sınırlayan onlardır;insan aklı ile eğlenmek ve onu bilginin gereklerine yanıt verecek güçten yoksun göstermekle ruhu küçülten onlardır.Dinler,insanlara bilinç üstüne ileri sürülen ana sorunları,tanrısal vahiy yardımıyla aydınlatabileceklerini tekrarlayıp dururlar.İdealistler bilimi aklı eleştirirler ve bilimi ve aklı küçültürler.
Sayfa 115 - ebyKitabı okudu
"İdealistler derneğine yazılmak istiyorum, aralarına girip realistim, materyalist değilim diye muhalefet yapacağım. Hah-ha!"
Sayfa 882Kitabı okudu
Dinin Türk toplumu üzerine etki yapmasından çok, Türk toplumunun Din üzerire yaptığı etki göze çarpmış; idealistler dahi bu yanı saklıyamamışlardır. Türk toplumuna Din dışarıdan gelmemiş, kendi içinden doğmuştur. Dinin etkisi toplumun etkisi ile kaynaşık bulunmuştur. Türk toplumuna dışarıdan geldiği için "etki yapmış" sayılabilecek iki Din vardır: 1-Uzakdoğu'da Budizm, 2- Yakındoğu'da İslamlık..
Reklam
746 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.