Eleştirel Felsefe hiç kuşkusuz daha şimdiden Metafiziği Mantığa çevirmişti, ama, daha önce anımsatıldığı gibi, o da sonraki idealizm gibi nesnenin önünde ürkerek mantıksal belirlenimlere özsel olarak öznel bir imlem verdi; ama bu yolla bu felsefeler aynı zamanda kendisinden kaçtıkları nesne ile yüklü kaldılar, ve onlar için bir kendinde-Şey, sonsuz bir engel geride bir öte-yan olarak kaldı. Ama bilincin karşıtlığından kurtuluş - ki bilim bunu varsayabilmelidir - düşünce-belirlenimlerini bu ürkütücü, tamamlanmamış duruş noktasının üstüne yükseltir ve onların böyle bir kısıtlama ve gönderme olmaksızın, kendilerinde ve kendileri için oldukları gibi, mantıksalın ya da arı-ussalın kendisi olarak irdelenmelerini ister.