mithat

İnsanlara bir şeyler anlatmaya çalışmak buharlı bir cama yazı yazmaya benziyor. Özenle yazıyorsun, apaçık belli oluyor anlattıkların. Sonra silinip gidiyor.
Reklam
Doktorlar anlamadı ama ben hastayım. Hastalığımı biliyorum: Umutsuzluk, kırgınlık... Ruh çöküntüsü içinde gittikçe kendimden ayrılıp başka bir insan oluyorum. Bu umutsuzluk, ne yapmam gerekli olduğunu bilmememden geliyor. Ne başkaları için yaşayabiliyorum, ne kendim için... Başkaları için yaşayabilsem kendim için de yaşamış olacağımı, mutlanacağımı biliyorum, ama nasıl?..
Sayfa 228Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
En kötüsü de insanın kendisine tahammülünü yitirmesi. Başkalarına zaten tahammül edemiyordum. Ama ne yazık ki kendimden kaçıp kurtulma şansım bulunmuyordu. Ara sıra hınzırca bir düşünce zihnime ilişip, ifadesiz bir yüzle bana bakıyordu ama ben hemen ilgimi başka yöne çeviriyordum.
Otobüs durağına doğru yürümeye başladım. İşin en sevmediğim yanlarından biri de burasıdır. Yürüdükçe kalabalığa karışıyorum ve kalabalığa karıştıkça küçülüyorum. Bir otobüse binmeye çalışırken artık hiçleşiyorum. Bundan nefret etmeme rağmen yavaş yavaş hiçleştiğimi görmek garip bir haz veriyor. Sonra aynı baygın yüzler, umutsuz bakışlar, sıkılgan iç çekişler, gazete sayfalarına gömülmüş beklentiler...
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam