Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kendi duygularımızı ve yetersizliklerimizi kabullenmekte o kadar zorluk yaşıyoruz ki çoğu zaman neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bile ayırt edemez hâle geliyoruz. İçten içe hissettiğimiz fakat kendimize bile itiraf edemediğimiz bu yetersizlikleri örtmek içinse çareyi maalesef başkalarının yetersizliklerini ifşa etmekte buluyoruz."
Fanatiklerle tartışacaksanız onları yatıştırabileceğinize emin olun. Bir dinin karşısına başka bir dinle çıkacaksanız kanıtlarınız (mucizeler) inkâr edilemez olsun veya fanatiklere tanrıdan vahiy alıyormuşsunuz gibi görünmenin bir yolunu bulun. Bilimin kutsal ifşa olarak görülmesine uzun süredir engel teşkil etmiştir bu. Bilimin insan işi olduğu öyle barizdir ki. Fanatikler (ki çoğu insan şu ya da bu konuda fanatiktir) duruşunuzu anlamalı fakat daha da önemlisi, kulağınıza kimin fısıldadığını bilmelidir. - Missionaria Protectiva, Temel Öğreti
Sayfa 328 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okuyor
Reklam
Sonsuz fikri, öznenin, dışından hiçbir şeyle sınırlanmadığı, her sınırı aşıp gittiği için sonsuz olan bir şeyi düşünerek öne sürdüğü raslantısal bir mefhum değildir. Sonsuz bir şeyin üretimi sonsuz fikrinden ayrılamaz, çünkü sınırların aşımı tam da sonsuz fikri ile bu fikrin ilişkin olduğu sonsuz arasındaki oransızlıkta üretilir. Sonsuz fikri, sonsuzun varlığının kipi, sonsuzlaşmasıdır. Sonsuz önce var olup sonra kendisini ifşa etmez. Onun sonsuzlaşması, ifşa edilmesi olarak, fikrinin bana koyulması olarak ürer. O sonsuzlaşma, ayrı olan bir varlığın, yani kendi özdeşliğinde, Aynı'da, Ben'de sabitleşmiş olan bir varlığın, özdeşliği yüzünden ne kabul edebileceği ne de içerebileceğini içermesi gibi ihtimal dışı bir olguda türer. Öznellik, bu imkansız gereklilikleri, içerebileceğinden fazlasını içermek gibi şaşkınlık verici bir olguyu gerçekleştirir.
Film repliği olsaydı beğenirdiniz (:
İnsan kendine sakladığının farkındadır; neyi sakladığının, niye sakladığını, kimden sakladığını,ne zamana kadar, ne kadarını kime ifşa edeceğini bilir. Ne var ki kendisinden sakladığının bilincinde değildir; neyi sakladığını, niye sakladığını, kimden sakladığını, ne zamana kadar saklayacağını, ne zamandır sakladığını, en önemlisi saklıyor olduğunu bilmez.
İnsanın derdi olduğunda.......
Fitnat Hanım, Serfiraz'ın bu sorusuna cevap olarak sırrını ifşa edecek olur. Çünkü insanın bir derdi olduğunda sanki dermanını, çaresini bulacakmış gibi kime rastlarsa anlatmak ister. Anlatacak insan bulmadığı takdirde de kendi kendine yahut taşlara, duvarlara anlatmaya mecbur olur.
Sayfa 86 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okudu
Benim gibi misin,kalbimin en karanlık çocuğu?Anlayabilir misin yabanıl düşüncelerimi,o engin dilimi konuşabilir misin? "Gerçekten biz ikiz kardeşiz ey gece,dedi meczup! Çünkü sen ifşa ediyorsun evreni,ben de ruhumu."
Sayfa 43 - Kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Doğru
Gerçeğin bize bir cümleyle, kim bilir kaç kez kendi kendimize tekrarladığımız cümlelere benzer bir cümleyle değil, yeni işaretlerle ifşa edilmesini isteriz. Düşünme alışkanlığı bazen gerçeği algılamamızı engeller, bizi gerçeğe bağışık kılar, gerçeği de bir düşünce zannetmemize yol açar.
Boşluk maddeyi şeffaflaştırmakla ve maddenin süreksiz doğasını ifşa etmekle ve aynı zamanda maddi formları bile ilahi varlıkla kaynaştırmakla hem İslam sanatında hem de mimaride olumlu bir rol oynar.
Vucudumuz bizi ele veriyor
Ne yaparsam yapayım, kime gidersem gideyim, vücudum beni anlatıyordu, tıpkı bir belgenin altına atılan bir imza, bir ürünün üstündeki barkod, parmağın ucundaki izler gibi bana özeldi, sadece ben vardım bu vücutta. Birisi dişlerime bakıp vücudumdaki dolaşımı biliyordu, Çinli bir doktor elime bakıp bana sağlık sorunlarımı sıralıyordu, Kanada'dan gelen bir uzman göz bebeğime bir ışık tutup (iridoloji) spor yaparken dizimi sakatladığımı söylüyordu, Rus bir doktor yüzüme bakarak bağırsaklarımda toksin biriktiğini haber veriyordu, cildiyeci tırnaklarımın renginden hangi vitaminlerimin eksik olduğunu bir bir sayıyordu. Sanki hepsi dünyanın farklı yerlerine saçılmış haber verici uydular gibi beni kendi merkezime topluyor ve vücudumla konuşmamı sağlıyordu. Peki ama tüm bu uzmanlar bunları nasıl bilebiliyordu? Evet, hepsi de söylediklerinde sonuna kadar haklıydı ve bu bir fal bakma işi değildi, resmen vücudum benimle ilgili her sırrı ifşa ediyor ve okumayı bilen herkese anlatıyordu.
Reklam
Bazı avrupa ülkelerinde marketler, “Tüketicileri Yanıltan” firmaların mallarını satmayarak ifşa ediyor..! 👉Ülkemizdede gramajdan çalarak gizli zam yapıp tüketicileri kandıran firmalar; ifşa edilsin.. Aynı bazı avrupa ülkelerindeki marketlerin yaptığı gibi…!
Peki bu durumda Talat Bey niçin Fitnat Hanım'a gerçek ismini ve kim olduğunu söylemiyordu? Niçin o zavallı kızcağızı böyle bir merakta ve böyle bir karanlıkta bırakıyordu? Evet, bu Talat Bey'in aklına gelmemiş değildi. Fakat korkuyordu, utanıyordu, cesaret edemiyordu. Bir de yukarıda denildiği gibi bu sırrın ifşa edilmesinin kıza nasıl tesir edeceğini bilmiyordu. Daha münasip bir vakit, bir fırsat bekliyordu.Bu vakit, ne vakit gelecekti? Heyhat, bir kara günde!
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okudu
Teşhircilik toplumunda her özne kendi reklam nesnesidir. Her şey sergi değeriyle ölçülür. Teşhircilik toplumu pornografik bir toplumdur. Her şey dışa çevrilmiş, ifşa edilmiş, çıplaklaştırılmış, soyulmuş, ortaya serilmiş durumdadır. Teşhir etmenin aşırılığı her şeyi "tüm sırlarından arınmış olarak derhal tüketilmeye açık" bir meta haline getirir.
Senin Adın Âşk Âze
Senin adın aşk azê ... bazen kırık bir ezginin mısrasında bazen de nağmesini kaybetmiş bir ayrılık cefasında Senin adın aşk'tı azê ... ay'ı ortadan ayıran gecenin ayazında kadim bir sonbahar akşamında yahut giz perdesi aralanmamış bir ülkenin devrilmemiş köhne bir sokağında Senin adın aşk azê.. kaderine kabul olmuş yusuf gibi aşk
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.