Bugün karne almaya gitmedim. Normalde böyle şeyleri hiç kaçırmam ama bu sene (8.sınıfım) okuldan nefret etme eşiğine geldim ki hayatınızda görebileceğiniz en okulu seven insanlardan biriydim. (Eylül beni bilir🩵)Sene boyunca öyle sıkıldım bunaldım ve ağladım... Belki de stesretdir belki de sevmediğim bir ortamda bulunduğum içindir. Ortamı şöyle açıklayayım:
🫤şımarık kızlar
🫤her istediği olsun isteyen kızlar
🫤ergen ve hep bel altı şakalarla uğraşan pis erkekler(hepsi değil ama çoğunluk öyle)
🫤baskıcı bir okul sistemi
🫤başarılı öğrencileri reklam olarak kulanmaya çalışan bir kolej
🫤dedikodu
🫤iftira, ve aklıma gelmeyen birçok olumsuzluk
Yani anlayacağınız benim için hiç uygun olmayan bir ortam. Şöyle akademik olarak çok başarılı bir okuldaydım ama her şey gerçekten burada bitmiyor yani sadece iyi hocalar var diye bir okulda mutlu alamazsınız.Hele benim gibi arkadaş konusunda seçiciyseniz...Açıkçası lise tercih sırasında bunlara çok dikkat edeceğim.
Book of september lütfen seninle aynı okulda olalım bu aralar tek duam bu(inşaallah aynı okulda oluruz)
Zaten Eğitim sisteminin rezilliğinden sınav sisteminin saçmalığından hiç bahsetmiyorum bile...
İçimi döktüm okuduysanız teşekkürler🩵
Senin yıkmak, devirmek istediğini ben kurtarmak isterken bu halime sen acz diyeceksin. Evet, hür olduğum için senin istediklerini yapmaktan acizim, yıkamam, iftira edemem, yalan söyleyemem, zulmedemem. İşte bendeki bu muhteşem aczin ilahi adı hürriyettir.
Kimsə səni vuranda səndə əsəbləşib intiqam almaq üçün onu vurmaq istəyəndə özünü itirmə. Yalnız düşməninə qarşı deyil, öz nəfsinə qarşı da dürüst ol.
Bir iftira ilə qarşılaşdığın zaman belə özünə hakim olmağı bacar!..
Selâmun aleyküm. Allâh, İbn Teymiyye'ye âriflere attığı iftira sayısınca lanet etsin. Zirâ Allah bir kudsi hadisinde buyurmuştur:
"Allah şöyle buyurdu: Kim benim bir velî kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilân ederim." (Buhârî, Rikâk, 38, No:6502)
Âriflere ve evliyâullaha düşman bu zât, Hatemu'l-Evliyâ Muhyiddin İbn Arabî'ye dahi onlarca iftirada bulunmuştur. Onun demediğini demiş gibi göstermiş, sözlerinden olmayacak anlamlar çıkarmış ve diğer velilere de açıkça düşmanlıkta bulunmuştur.
Genel anlamda Vahdet-i Vücud'a değil belki Vahdet-i Mevcûd'a reddiye olabilecek bu eserde ilmî üsluba rastlayamadım, zâten müellifin kendisi de o minvalde bir kişilik değil. Misâlen, hulûlu açıkça reddeden Vahdet-i Vücud ehline, sanki kabul ediyorlarmış gibi bir saman adam safsatasıyla tüm risaleyi tamamlamış ve aşağı yukarı tüm iftiralarını bu zemine dayandırmıştır.
Okumaya değecek değildir. İçerisinde iftiradan başka bir şey yoktur. Vesselâm.