Falih Rıfkı Atay Zeytindağı
Kitap adını I.Dünya Savaşı'nda 4. Ordu kumandanı olan Cemal Paşa'nın karargâhının bulunduğu tepeden(Zeytindağı) alıyor.
Falih Rıfkı Atay bu eseri ile tarihimizin en zorlu ve acılı dönemlerinden birini bizlere anlatıyor. I. Dünya savaşı sırasında Suriye Filistin Cephesinde Cemal Paşa'nın emrinde yedek subay olarak görev yapan Falih Rıfkı Atay bu dönemin bizzat şahidi olarak bizlere o acı dönemi, Mehmetçiğin yaşadığı zorlukları, ümitsizliği, bir imparatorluğun çöküşünü bizlere yalın ve sade bir dille anlatmış. Kitapta Osmanlı altınlarını alıp bizlere ihanet edenleri okudukça öfkelenecek, askere gönderdiği oğlunu bir umut dönmüştür diye istasyonda "Ahmet'imi gördün mü" diye soran bir anneyi okudukça gözleriniz dolacak.
Falih Rıfkı Atay'ın içinde bulunduğu dönemden dolayı Enver Paşa'ya yönelik sözlerini biraz fazla abartmış olduğunu düşünüyorum ama buna rağmen yakın tarihimizin gerçeklerini gözler önüne seren bir kitap Zeytindağı. Bu yüzden her Türk gencinin okuması gerekiyor.
Çalıkuşu Romanında Ana İzlekler -SPOILER İÇERİR-
REŞAT NURİ GÜNTEKİN’İN ÇALIKUŞU ROMANINDA
ANA İZLEKLER
GİRİŞ
Reşat Nuri Güntekin, Millî Edebiyat Dönemi ve onu takip eden Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nın önde gelen isimlerindendir. Çalıkuşu adlı eseri 1922’de tefrika edilmeye başlanıp 1925’te kitap olarak yayımlanan, 1937’de büyük
"Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir. "
Orwell'ın sade ama etkili dili, okuyucuya düşündürücü bir deneyim sunar."Hayvan Çiftliği," George Orwell tarafından yazılan bir klasik olarak kabul edilen roman, toplumsal eleştiri ve politik allegoriyi başarıyla birleştirir. Eser, bir çiftlikte yaşayan hayvanların, insan egemenliğinden kurtulup kendi yönetim sistemlerini kurma çabalarını konu alır.Orwell, Sovyetler Birliği'ndeki totaliter rejimi eleştiren bu eserinde, hayvan karakterleri aracılığıyla güç mücadelelerini ve ihaneti resmeder. Hayvanların başlangıçtaki idealist hedeflerinin, zaman içinde çürüyüp manipülasyona dönüşmesi, kitabın ana temalarından biridir.Kitap, insan doğasının ve politikanın karmaşıklıklarını anlamak isteyenler için harika bir seçim.Bir günde okuyup bitirebileceğiniz bu eseri mutlaka okuma listenize eklemelisiniz. Keyifli okumalar!
Merhaba, Şu Ters Giydigin Kazak kitabı okuması ile geldim.
Konusuna gelecek olursak;
İnci,Metin ve Remzi üniversiteden çok yakın arkadaştırlar.Hatta İnci ve Remzi arasında duygusal bir bağ vardır..
Üniversite bitip de herkes farklı yönlere dağılinca aralarındaki bu bağ da kopar.
Metin tanınmış bir doktor olmuştur.
İnci de evlenmiş ama bir süre sonra boşanmış ve oğlu ile yaşamaktadır.
Yıllar sonra İnci unutamadığı Remzi'ye ulaşmak ister ama ulaşmaz.Metin'den yardım ister ve ona bir mail atar haberi olup olmadığını sorar.Ama onun da haberi yoktur.
Metin'in de olaya dahil olmasıyla birlikte işler iyice çetrefilli bir hal almaya başlayacaktır.
Remzi'yi bulurlar ama hiç bekledikleri gibi değildir.Hayattan bıkmış,kendinden bezmiş bir Remzi...
Peki onu bu hale getiren,hayatında neler olmuş olabilir?
Olaylar hepsi birbiri ile alakalı gelişiyor.
Çok akıcı ilerliyor.Kitabı elinizden bırakamyacaksınız.
Gizem,ihanet,sırlar,cinayetler ne ararsan var.
Yazarın kurgusu çok iyiydi.Emeğine sağlık.
Aşk, ihanet ve tarih..
YÜZBAŞININ KIZI
(Rusça: Капитанская дочка Kapitanskaya dotschka)
En sevdiğim yazarlardan olan Rus ulusal şairi Aleksandr Puşkin'in yazdığı tarihi bir romandır..
Bu şairin son düzyazı eseri 1836'da yayınlanmış. Çevirmen Çağan Er'in ön yazısının mutlaka okunmasını tavsiye ediyorum ve kendisine çevirisi için teşekkürlerimi sunuyorum. Puşkin metin üzerinde üç buçuk yıldan fazla çalışmış biz 5 saatte okuyoruz..!!
Romanın ana fikri oldukça basit:
Puşkin insanların zor koşullarda verdiği ahlaki kararları inceliyor.
Puşkin, iki farklı karakteri
1. dürüst bir kahraman ve
2. korkaklık ve kişisel çıkarları nedeniyle
isyancılara sığınan bir subay
karşılaştırarak, farklı insanların aynı koşullar altında neden farklı ahlaki kararlar verdikleri sorusunu sorar. Neden bazıları onurlarını korurken diğerleri baskıya boyun eğiyor? (Cevabı herkes kendisi versin..)
Kitabın bir diğer teması da aşk. Düzelmez bir romantik olan Puşkin, aşkın insanlarda en iyi nitelikleri ortaya çıkardığını, onları cesur ve kararlı kıldığını gösteriyor. Marja ve Pyotr birbirlerini sevdikleri için yollarına çıkan tüm zorlukların üstesinden gelirler ve kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin hayatlarını kurtarırlar.
Ayrıca kitaptaki olaylar 1773-1775 Pugaçev İsyanı'nın arka planında geçtiğinden, aynı zamanda gerçek tarihi olayların muhteşem bir anlatımı ve çok eski zamanlardaki Rusya'daki günlük yaşamın harika bir tasviridir.
Keyifli okumalar...
Danimarka Kralı'nın oğlu: Hamlet.
Babasının ani ölümünden sonra annesinin amcasıyla evlenmesi Hamlet'i çok sinirlendirir. Babasının yasını tutmaya çalışırken amcasının & annesinin ihaneti ruh halini değiştirir, artık öfkeli bir prenstir. Bu da yetmezmiş gibi iki asker ölen kralın hayaletini görüp Hamlet'e haber verir & Hamlet, ölen babasının hayaletinin gelmesini & onunla konuşmayı bekler.
Okuduğum en sarsıcı, en trajik Shakespeare eseriydi bu. Erasmus'un Deliliğe Övgü kitabını hatırladım okurken; önce deliliği yüceltir, bilgeliği ise yerer & buna da bir güzel inandırır ünlü Filozof okuyucuyu. Kitabın diğer yarısı bilgeliğin yüceliğini anlatır, deliliğin noksanlığını. Shakespeare de Hamlet'te buna benzer bir inandırışta olmuş kanımca, deliliğe bir güzel inandım sonrasında ise zekice kurgulanmış oyunu görünce bilgeliğine şaşırdım. Çok güzeldi kısaca, muhakkak okuyun, oyunu denk gelirse de izlemeye gidin derim.
İyi okumalar -.-
