Aklımın uzuvlarında belirsiz bir hiçlik göz yuvarlarımı parçalıyor. İnsanlar beton haline gelmiş çimento gibi donuk, iğrenç. Bir hiçliğin hiçten doğması mümkün de neden bir sevgi sevgiden doğmuyor. Negatif, negatif getiriyor da; pozitif aynı sonucu vermiyor. Mesela hiç kimsenin hiç kimseyle bi anda başlattığı aşk sonunda, tek kişi tarafından yitirilen aşk da yine hiç kimse tarafından ölüyor. Hiçmiş gibi hissediyoruz ama bu dünyaya bilmeden hiçten fazlasını bırakıyoruz. Delirmek mesela lola, o da bir hiçlikten doğmadımı? "hayır bayım, delilik hiçlikten öldü" bence biz ilk önce aklımızdan veya kalbimizden dolayı delirmiyoruz. Gözlerimiz lola, tüm vahşiliği sağlayan tek yücemiz. Bize herşeyi gösteren, her ihaneti, her kötülüğü, her anı yaşatan gözlerimiz. Ben hiç kör ama deli birini görmedim, yani kör bir deli görmedim lola. Gözlerimiz bize ihanet ediyor, gözlerimiz bizi delirtiyor lola, ve hiçlik başlıyor...