Ebu Musa, Nebi'den: ''YÜCE ALLAH'ın benim vasıtamla insanlara gönderdiği hidayet ile ilim, yeryüzüne inen yağmura benzer. Bu yağmur, düştüğü bazı toprakların içine işler ve bu toprağın üzerinde otlar çayırlar bitirir. Bazı topraklar ise kuraktır ve üzerine inen yağmur suyunu içinde tutar. YÜCE ALLAH bu yağmur sayesinde insanlara bol faydalar ihsan eder. Bu sudan hem kendileri içer, hem hayvanlarını içirirler, hem de ekinlerini sularIar. Ancak bazı topraklar da vardır ki düz ve kaygandır. Suyu tutmadığı için de üzerinde ot bitmez. İşte ALLAH'ın dini konusunda anlayış sahibi olan, benim vasıtamla insanlara gönderdiği hidayet ve ilimden faydalanan, bunu öğrenip öğreten kişi ile bunlara yönelik umursamaz olan, YÜCE ALLAH'ın benim vasıtamla insanlara gönderdiği hidayeti kabul etmeyen kişinin durumu da aynen bunun gibidir" buyurduğunu bildirir.
Onu Beşikte Tanıdım
Said Yüce
BEKİR BERK rahmetliyi çok küçük yaşlarımdan beri tanıdım. Ben dünyaya gelmeden önce de bizim eve uğrarmış. Aklım ermeye başladığından itibaren onu evimizin tabiî bir üyesi gibi hatırlarım. Babamın astsubay olması sebebiyle sık sık tayinimiz çıkardı. Bu yüzden çeşitli illere gitmek zorunda kalırdık. Nereye gitsek,
Büyüyle başlar bütün sanatlar. Fakat hakikatlerle devam ederler. Derme çatma ilerleyen kültür sanat hayatımızın yarım asrına tanıklık etmiş hakiki bir emekçiydi İhsan Yüce.
Sayfa 67Kitabı okudu
Halkını ne kadar iyi tanırsan, mesajını o kadar iyi verirsin!
İhsan Yüce
Sayfa 66Kitabı okudu
Türkiye'nin şartlarına göre bir insan değildi İhsan Yüce. Naif bir kişiydi.
Sayfa 59Kitabı okudu
Sözün Gerekliliği
Dutmuşdı zamân-ı câhiliyyet
Âlemleri dâ'vî-i fesâhet
Bâzâr-ı Ukâz olurdı tanzim
Eş'arını ederdi halk takdim
Tiğ ile zebân ederdi da'vâ
Hem-pâ idi irticâle gavgâ
Vakta ki Hudâ-yı Hayy ü zî-şân
Kur'an'ı cihâna kıldı ihsân
İcâz ile cem' olup fesâhet
Verdi füsahâ-yı kavme dehşet
(Cahiliyye devrinde fesahat kavgası âlemi tutmuştu
Ukaz'da panayır kurulur; insanlar şiirlerini burda sunarlardı.
Kıkıç ile dil birbiriyle çekişir; kavga ile irticâlen şiir söyleme birbiriyle yarışırdı.
Ölümsüz ve şânı yüce Tanrı lütfedip dünyaya Kur'an'ı indirdiğinde;
«O kitapta» mucizevi söz söyleme özelliği ile feaahat bir araya gelip kavmin en güzel şiir söyleyenlerini dehşete düşürdü.)
Sayfa 180 - Muhammed Nur Doğan
