Damla damla iner arzu, ihtiras, zevk, şehvet ve ihanet... Silinir geçeriz, kasvetli bir girdap bırakılır ardımızda, ‘’O demir düşünceli insanlardan birazdan naif kelimeler uçuşur’’ Arta kalan günlerin, sert ve soğuk çelimsizliklere çalan sıcak bedeninin ansızın soğumasıyla verdiği yakıcı esrar ile, ‘’Hali kötüydü, bahanesi oldu’’ Sıkılıyor dişlerimiz, korkutuyor bizi, bu yaşanmışlık keşmekeşi!
Bir çocuk edasını taşıyorum
Kurşun yağmurlarında yıkanırken ansızın;
Ruhum ölümü gözlüyor,
Kaybedenler ülkesinde bir ben ‘çaresiz yetim’