“Sonuçta hepimiz çocukluğun uzun uykusundan birer ihtiyar olarak uyanmıyor muyuz? Her birimiz o çok mutlu -yok, mutlu da değil, daha çok eksiksiz ve tamam-hissettiğimiz ana geri dönmek istemiyor muyuz? Ve en nihayetinde nefesimiz kesilip yere uzandımızda, şefkatli bir el tarafından o büyük uykunun affedici kucağına bırakılmamanın hayalini kurmuyor muyuz?”