Sana her ne kadar fetva verseler bile, sen kalbine danış. Yani müftüler sana her ne kadar cevaz fetvası verseler de, sen kalbine bak. Eğer kalbin huzur bulmadı ve tatmin edilmediyse vazgeç, o işi yapma.
1 — Dili hareket eder, fakat neler dediğinden kalbinin haberi bile olmaz.
2 — Başkasından duyup dinler gibi dilinin okuduğunu kalbi dinler ve anlar. İşte bunlar eshâb-ı yemin, Sağcılar (bugünkü mânâda değildir) yâni iyiler derecesidir.
3 — Kalbleri dillerine değil, dilleri kalblerine tâbi ve ona tercüman olur. Bu da mukarrebler makamıdır. Binâenaleyh lisânın kalbe hocalık etmesiyle, kalbin emrinde olmak süretiyle kalbe tercümanlık etmesi arasındaki fark cidden büyüktür.
Bilindiği üzere İbnü'l-Cevzi hazretleri Minhâc adlı kitabını allâme ve hüccetü'l-İslâm Ebû Hamid el-Gazālī hazretlerinin İhyâu Ulūmi'd-Din adlı kita bından özetlemiş ancak özetlerken çok fazla insiyatif kullanmıştır.
İmam Gazâlî, İhyâü Ulûmi'd-Din adlı eserinde, kalbi Kur'an'ı anlamaktan perdeleyen şeyleri genişçe saymıştır. Bunları başlıklar halinde şöyle özetleyebiliriz:
1. Bütün himmetini, Kur'an'ın lafızlarını okumaya, harflerini çıkarmaya, tecvid kurallarını uygulamaya hasretmek.
2. Delilini bilmeden körü kürüne bir mezhebi taklit edip taassup göstermek.
3. Günahlarda ısrar etmek, kibirli olmak, hevâsına uymak.
4. Zahirî bir tefsir okuyup, Kur'an'ın bütün manasının bu olduğunu düşünerek onun dışındakilerin yasak tefsire girdiğini iddia etmek.
Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû..
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Kûtu’l Kulûb, kitaplığımın en değerli eserlerinden. İlk ona da girer, daraltırsak ilk beşe de. Yani hiç bir eser olmasa sadece o olsa yeter derim. Tasavvufî olarak yani. İçerik olarak çok kıymetli. Eserin adını Üstad Gazâli hazretlerini yine