Limerick 'e ne dye geri geldim sanki. Çıplak ayaklı çocuklar, çipil gözleriyle dünyayı görmekten aciz. Zavallı kardeşim bulaşıkçılık yapmak zorunda. Ve annem yeni eve çıkmak için hala kırıtıyor. Burada gördüklerimden hiç memnun kalmıyorum. Eve hiç dönmemiş olmayı ve Almanya 'da kalıp Lenggries' de biramı içiyor olmayı tercih ederdim. Bir gün annemle kardeşlerimi buradan kurtaracağım. Onları da New York 'a aldıracağım.
Sayfa 119 - Epsilon Yayıncılık Hizmetleri Tic. San. Ltd. Şti.Kitabı okuyor
153 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Dehlizin Fedaileri II
•Dehlizin Fedaileri Yeni Bir Dünya• °A l ı n t ı l a r° "Şu bir gerçek ki Allah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size bu şekilde ne güzel öğüt veriyor. Allah Semi'dir, çok iyi duyar; Basir'dir, çok iyi görür." |Nisa, 58.
Dehlizin Fedaileri II
Dehlizin Fedaileri IIÖmer Faruk Karaman · Gece Kitaplığı · 07 okunma
Reklam
“Gitsem Bergama Tiyatrosu'nda seslensem ismini Benimle birlikte tabiat çağırsa seni Eski çağ çağırsa seni Yeni çağ çağırsa seni Her piknik gezintisinde yaptıkları gibi Çiçek kuş arı ve mavi gökte güneş Seninle donanırlar çocuk oyunlarında dağ düğünlerinde.”
II. Frederick
Şükür ki değişiyoruz, değişeceğiz II. Frederick.
Sayfa 42 - Okuyan UsKitabı okuyor
Felsefeci Fehmi Baykan, epidemik ahlaksızlığı üç husus üzerinden açıklar: "ı) Cinsi serbestliğin, zevkperestliğin, bencilliğin aleni hale gelmesi, kamuya ait yerlerde ortaya dökülmesi, ıı) bu yaşama tarzının doğru ve meşru olduğunun savunulması ve ııı) bu dejenereliğin basın, edebiyat ve televizyon aracılığıyla övülerek yaygınlaştırılması, doğrudan veya dolaylı olarak propagandasının yapılması." Baykan bu sözleriyle ahlak vaizliği yapmadığını, zira hepimizin nefse sahip olduğunu ve çeşitli kusurlar işlediğini söyler ve insan oluşumuzdan mütevellit nefsimizin zaaflarının olduğunu teslim eder, lakin onun tebarüz ettirmek istediği esas mesele "nefsani zaafları sanki doğru ve meşru yaşama tarzı imiş gibi övmek, yaymak ve halka empoze etmekdir. Bu durum içtimai ve siyasi bir hastalıkdır, sodom-gomorra iletidir." Bu illet, yazarımıza göre Batı'dan zuhur ederek tüm dünyaya metastaz yapmıştır. Geç modern dünyada bu anlamda Adem ve Havva'nın tattıkları anda utanç duyarak derhal uzaklaştıkları ağacın bugün talan edilmesi karşısında artık en ufak bir utanç da duyulmamaktadır.
𝐊𝐢𝐭𝐚𝐩𝐥𝐚𝐫𝐝𝐚𝐧 𝐜̧ı𝐤𝐭ı 𝐨𝐠̆𝐥𝐮𝐦. 𝐒𝐚𝐧ı𝐫ı𝐦 𝐞𝐧 𝐛𝐮̈𝐲𝐮̈𝐤 𝐲𝐚𝐧ı𝐥𝐠ı𝐬ı 𝐝𝐚 𝐛𝐮 𝐨𝐥𝐝𝐮; 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢 𝐤𝐚𝐧ı𝐧ı 𝐛𝐨𝐬̧𝐚𝐥𝐭𝐭ı 𝐝𝐚 𝐨 𝐤𝐢𝐭𝐚𝐩𝐥𝐚𝐫𝐝𝐚 𝐝𝐨𝐥𝐚𝐬̧𝐚𝐧 𝐤𝐚𝐧ı 𝐚𝐥𝐝ı 𝐝𝐚𝐦𝐚𝐫𝐥𝐚𝐫ı𝐧𝐚 𝐬𝐚𝐧𝐤𝐢.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
𝐆𝐢𝐝𝐢𝐬̧𝐢 𝐛𝐨̈𝐲𝐥𝐞 𝐨𝐥𝐝𝐮, 𝐠𝐞𝐜̧ 𝐤𝐚𝐥𝐝ı𝐠̆ı 𝐬𝐢𝐧𝐞𝐦𝐚𝐲𝐚 𝐲𝐞𝐭𝐢𝐬̧𝐦𝐞𝐤 𝐢𝐬𝐭𝐞𝐫 𝐠𝐢𝐛𝐢 𝐠𝐢𝐭𝐭𝐢.
Sayfa 130Kitabı okudu
Ernesto
𝐀𝐜ı𝐦𝐚𝐬ı𝐳𝐜𝐚 𝐯𝐮𝐫𝐝𝐮𝐥𝐚𝐫. 𝐊𝐚𝐧ı𝐲𝐥𝐚 𝐠𝐮̈𝐥𝐝𝐮̈ 𝐄𝐫𝐧𝐞𝐬𝐭𝐨
544 syf.
·
Not rated
·
Liked
Kısa Türkiye tarihine giriş
Kitap bir şiir kitabı olmasına rağmen bir öykü tadında ilerliyor. Haydarpaşa garından farklı saatlerde kalkan iki trenin yolcuları ve onların hikayeleriyle başlayan kitap bize en yalın haliyle II. Paylaşım Savaşı dönemi Türkiye'sinden bir panorama sunuyor. Nazım bunu büyük bir ustalıkla, sınıf bazında sunuyor biz okurlara. Köylüsü, mahkumu, jandarması, gazetecisi, tüccarı, haini, vatanperveri, soylusu, soysuzu her sınıf ve dünya görüşünden insanı tanıştırıyor bizlerle. İki tren de Anadolu'nun içlerine yol alırken ülkenin savaş koşullarındaki durumunu da öğrenmiş oluyoruz Usta'nın dilinden. Manzaramız, açlık, yoksulluk, hıyanet, suç ve öfkedir. Nazım çok büyük bir adam. Gözlem yeteneğini, öfkesini, halkına ve vatanına olan sevgi ve bağlılığını her mısrada görüyoruz. Düşmanı olan alçak düzene karşı öfkesini yitirmeden demir parmaklıklar ardında nasıl bir aydınlıkla ve umutla bekleyerek kaleme aldığı bu eseri okumadan bu ülke tarihini ve insanını tanımaya dair verdiğiniz her çaba boş kalacaktır.
Memleketimden İnsan Manzaraları
Memleketimden İnsan ManzaralarıNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20116.4k okunma
Mum diken namaz kılan kalabalık Aynı tehlikede erimiş
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.