"Yaşlı adam yavaş yavaş, kemikten beyaz bir sapı olan kısa siyah bir asaya tüm ağırlığıyla dayanarak ayağa kalktı; böylece iki büklüm olduğu halde hala uzun boylu olduğunu gördüler ve gençliğinde gerçekten de yapılı ve mağrur biri olduğunu." "Seni selamlıyorum, dedi; "belki de seni hoş karşılamamızı umuyorsundur. Ama doğrusunu
'Cesedimin toprağın üzerinde iki büklüm yattığı hayaline kaptırmıştım kendimi. Vurularak ölümün eşiğine gelmiş olmaktan anlatılamayacak bir heyecan duymuştum. Gerçek bir kurşuna hedef olsam hiç acı duymayacağımdan emindim...'
Reklam
Çekmişsin yazgıların en acısınıkendi tünelinde iki büklüm çalışmaktasın, gömülmüşsün kendi içinin mağarasına kendi içini kazmaktasın
işte o akşam aşka çok yaklaşmıştık. bana biraz daha uzun sarılsaydın; ahşap evlerin loş ışıklı pencerelerinden, sokak lambasının ışığında büyüyen gölgelerden çekinmeyip beni öpseydin; aşkı ertelemeseydin, belki de beni kurtarmış olacaktın. gözün iki büklüm evlerin pencerelerine takılınca hemen uzaklaştın benden.
Karaoğlan" efsanesi Türkiye'yi sarsmıştı
1973 seçimlerinde CHP'nin seçim kampanyası sırasında Ecevit'e "Karaoğlan" adının nasıl verildiği ise Kayhan Sağlamer'in 'Ecevit Olayı' adlı kitabında şöyle anlatılıyor: "Sivas'ın Yıldızeli ilçesi. Bir nine, iki büklüm, elinde eğri büğrü bastonu, şoför Kamil yönetimindeki CHP otobüsü etrafında dolaşmakta olan Ankaralı gazetecilere yanaştı. Tarazlı sesiyle sordu: 'Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyorum.' Pek yüz vermedi gazeteciler. "İşte orada.' deyip elleriyle karşıdaki CHP ilçe merkezini gösterdiler. Sessizce uzaklaştı nine. Önce Karaoğlan lakabını önemsemedi gazeteciler ama ninenin Ecevit'i kastettiğini anlamışlardı. Neden sonra biri bir başkasına anlattı, onun ağzından da CHP'lilerin kulağına gitti. CHP'nin propoganda makineleri, can atarak aradığını işte böyle tesadüfle bulmuştu
Kapıyı önce üç kez tıklatıp sonra yavaşça açtı Alper. Dayısı masada oturmuştu. Yanında ayakta bir adam, mide sancısı çeker gibi iki büklüm, imzalatacağı evraklarla ilgili açıklamalar yapıyordu. Ömer Bey, yüzünde en küçük bir ifade değişimi olmadan, sanki o da imzalanacak evraklardan biriymiş gibi, gözlüklerinin üzerinden Alper'e baktı. Eliyle
Sayfa 263 - Sözler: Düşüren kuyulara kendi adımlarımdırKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.