Peki, sürekli değişir mi lale devrinin başkenti? Birbirlerinden lale alıp, kanallar ve boğazlar boyunca tepinen iki şehir arasında gidip gelir mi devrin merkezi? Milyonlarca lale dikip saltanat kayıklarında eğlenmek ile milyonlarca lale arasında duman çekmek arasında devr-i daim mi yapar sürekli?
Yazılırken sanki "iki şehrin hikayesi" (yüce Dickens affetsin bizi), biri madde bağımlılığına, öbürü ruh köleliğine geçmiş gibi. Afyonlanmış akıllarla dolaşmak, gevşemenin albenisine kapılmak, yükseklere kafasını çarpıp durmak için; biri bitkiyi, diğeri dini seçmiş gibi. Bütün meydanlar lale dokusuyla, bütün meydanlar haşhaş kokusuyla, bütün meydanlar dini huşuyla dolup taşıvermiş sanki.
Aşamalı bir devrim yaşanmış birinde, haşemalı bir evrim diğerinde.
Sayfa 66 - Yordam Edebiyat