İnsanlara iki şeyi satabilirsin; en kolay anladıklarını, yani halihazırda bildiklerini, çünkü tembeldirler ya da asla bilemeyeceklerini farz ettiklerini; çünkü aptaldırlar. Bunun için ilk ahmağı bulman yeterli.
Yazar- Eser: Dilek Vayısoğlu İskender- Kaç Kaç Zamanı
İnceleyen: Fatih Kaplan
Eserimiz Roman tarzında yazılmış olmasına rağmen okunduğu zaman; Anı Roman veya Biyografik Roman olarak ta adlandırmak mümkün. Eserin, Takdim bölümünde yazarın eseri ortaya çıkması ve yazılmasıyla ilgili yazdığı takdim yazısında ise bizim tezimizi destekleyen
"Neyi istersen onu itersin, neysen onu çekersin."
Şems
Çekim kanunu diye adlandırılıyor bu olgu, iyi düşün iyi olsun. Düşünceler frekanstır ve hangi frekansta düşünürsen o somutlaşır. Kitap bu yazdığım cümlelerden ibaret gibi görünse de çok derinlemesine analiz edilip tartışılması gereken bir yanı var. İki tane alıntı paylaşayım,
Endişelerin ardından refaha kavuşup özgürlüğünü ilan eden bolca kahkaha!
Spoiler içerir*
Sevgili Serra'mız bu kitapla Ankara'dan İstanbul'a taşındı ve on beş günlük tatil bitiminde her ne kadar döneme kötü bir başlangıç yapmış olsa da, çarçabuk uyum sağladı ve yapılan etkinlikler onu dipdiri tuttu. Hiç tanımadığı bir kentte, tanımadığı bir okulda bulunmanın getirmiş olduğu çekingenlik, tüm benliğini kaplamıştı. Bu
Oscar Wilde’ın kendisine roman yazamazsın denilmesine karşı adeta bir meydan okuma şeklinde yazdığı ilk ve tek romanı. Wilde, cinsel yöneliminden ötürü yaşadığı çağ olan Viktorya çağında çok ağır eleştirilere ve cezalara maruz kalmış. Buna rağmen yazar dönemin iki yüzlülüğünü çekinmeden muhteşem bir kurguyla anlatmış. Bu kurgu ve birçok psikolojik