Bismillahirrahmanirrahim
“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
01- İman
Kâmil iman sahibi olmak.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.” (Bakara Sûresi, 3)
“Rablerinin âyetlerine inananlar; Rablerine ortak
"Ada olmadığımdan eminim," dedi, "çünkü onun upuzun lüle saçları var, benim saçımda ise lüle falan yok; Mabel da olamam çünkü ben her türlü şeyi biliyorum, fakat o çok az şey biliyor! Ayrıca o kendisi, ben de benim ve -ah kafam karıştı! Acaba eskiden bildiklerimi şimdi de biliyor muyum, bir deneyeyim. Bir bakalım: dört kere beş on iki eder, dört kere altı ise on üç, dört kere yedi - ah! Hiçbir zaman yirmiye ulaşamayacağım! Aman çarpım tablosu bir şey ifade etmez zaten; coğrafyayı deneyeyim. Londra Paris'in başkentidir ve Paris de Roma'nın başkentidir, Roma ise - hayır bunların hepsi yanlış. Bundan eminim! Mabel oldum herhalde!
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum.
Tamam Tuna, bekliyorum.
Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
TDK, oksimoronu “Zıt anlamlı iki kelimenin bir arada kullanılması,” olarak tarif etmektedir. Edebiyatta, özellikle öykülerde bu zıtlık, okuru ilk bakışta yakalayan, sorgulatan ve daha dikkatli okumaya sevk eden bir cazibeye sahiptir. Talan kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk önce yıkım gelir ve bu tanım sevince dair hiçbir işaret barındırmaz.