İki fincan bir takım
İki insan iki yürek
Biri varsa hayatta
Öteki de gerek...
İki fincan biri boş
İki kişi ayrı ayrı
Birinin boynu bükük
Birinin gözü yaş
İki fincan biri dolu
Sevda iki kanatlı
İki yürek iki yarı
Birbirine kenetli
29 2 24
Guru kelimesi, Sanskritçe iki kelimenin birleşiminden oluşmuştur: guha yani mağara ve ru yani ışık. Guru, bu iki kelime bir araya gelince, mağaraya aydınlığı getiren kişi anla mına geliyor. Aslında bu guru kelimesinin en net tanımıdır:
Işığı taşıyan.
Bir kitapçıda karşıma çıkmış olsa, güzel kitapmış der yerine geri bırakırdım. Derste bir öğrencinin dış iletişimde yaşadığı sıkıntıyı bildirmesi üzerine kıymeti şiddetli bir şekilde dile getirilerek verilen bir ödev olduğu için hızlı okudum. Değerlendirmem bu yüzden çok yüzeysel.İçindeki çoğu örnek gerçekten kıymetli önermeler taşıyor. Fakat orada anlatılan bakış açısını alamazsam, böyle bir olay olduğunda şöyle yapmalıymışım gibi ezber yöntemi ile okumuş olsam fayda gösteren bir kitap olur mu emin değilim. Baş ucu kitaplarım arasında yer aldı fakat daha çok, hayatın içinde aralıklarla açılıp bir iki örneğinin okunup, üzerinde düşünerek hayatımıza katabileceğimiz bir kitap olduğu kanısına vardım. İletişimde yakın çevreme her zaman empati ve destek duygusunu oturtmuş bir yerden yaşadığımı maddeleri okurken tanıdıklığımdan daha net şekilde görebildim ve bu kitabı yakın çevre iletişimimde, önermelerdeki düşünce adımlarını uyarlamak için baktığımda fazlasıyla başkaları için yaşamak duygusunu hissettirdi. Benim bakış açımda bu biraz daha, kendi çekirdek çevremin dışında hatırlayabileceğim bir kitap oldu. Kısaca kişi, kendi çevresinde iletişimde daha kendini merkezden çıkarmış şekilde bakmalı, bence ilave olarak çevremizde herkes böyle olmasa da bu iletişim şeklini bilen insanlarda olmalı.
Onlar dün belki iki bin kişiydiler, evvelki gün belki yetmiş bin kişi. Yarın dört bin ya da altı milyon olacaklar. Ölülerin küme küme gömüldüğü mezarlara göç edenler. Bu iş kimin umurunda? Kimsenin! Aşağıda insanların kulakları tıkalı, yukarıda Tanrı'nın! Tanrı uyuyor, bizse yaşamaya devam ediyoruz.
Yaşamının her evresini sefaletle geçiren yazarın kumar sorunu vardı ve biriken borçlarını kapatmak için kitap yazmak zorundaydı. Toplumsal olaylar konusunda sessiz kalmak istemez, reform isteyen halkın yanında olmayı tercih ederdi. Bunun üzerine Rusya'nın Avrupa ülkelerine nazaran yeterince gelişmediğini düşünen bir grup aydın yeni bir reform
Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikçe susması, düşündükçe susması..
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
Rum Selçukîlerinin memleketleri, yani Anadolu çiğnenmiş, tahrip olunmuş, Suriye ve Filistin istila edilip Haçlılar Kudüs'e dahil olmuş olduğu bir sırada, üçüncü Haçlı Seferinde çoğunluğu Türklerden meydana gelen İslam emirleri ve sultanları toplanarak, büyük fedakârlıklar gösterip var kuvvetlerini sarf eyleyerek Haçlı istilacıları İslam
böylesini tahmin etmemiştim
kafamda iki kişi hep çeliştim
yardımına gerek yok oldu işte
sanırım duygusuz bi canavara dönüştüm
kovaladığım kadar kaçmamışsındır
sıkıştığım köşede kalmamıştım hiç
belki dilindeki zehir yanıltmıştır
ama tamiri var ki kalktım işte
kanadından bi tüy koptu düştü
kaç hatıra sende kaldı yarısı pişmanlık
Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır:
1- Allahü teâlâya karşı kibirdir:
Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı, ibadeti, namaz kılmayı aşağılık, gericilik sanarak kibirlenirler. Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Büyüklenerek bana ibadet