Her gün bir kez bu kitabın başına geçtim. Her gün bir kez dışarı çıktım kırık bir bulutla yürüdüm, her gün bir insana bakıp, yüzümü yere eğdim. Her gün bir gazeteye boş gözlerle baktım. Her gün birileri konuştu, onları dinliyor gibi yaptım. Her gün bir kez "neredeyim" diye sordum kendime. Her gün bir kuzey kışı indi içime. Her gün
KEMALİZM ve MÂTÜRÎDÎLİK...
- “Kemalizm ve Mâtürîdîlik” adlı eseriniz çıktı. Eserin mevzuu ve muhtevası nedir? - "Mâtürîdîlik alanında uzun süredir okumalar yapıyor, bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Bu alanda Ehl-i Sünnet’in iki kelâmî mezhebinden biri olan Mâtürîdîliğin özellikle de Hanefilerin yaygın olduğu coğrafyada çok ciddi sayıda müntesibi var. Bizler de
Sayfa 10 - M. Taha İnci'nin Melikşah Sezen ile "Kemalizm ve Mâturîdîlik" Eseri Üzerine Yaptığı Mülakat.Kitabı okudu
Reklam
Kusurumuz ne kadar çok ise karşımızdakinden de o kadar kusur aramaya meyilliyizdir.
Sayfa 60 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
İnsan, ya hukuka aykırı hareket edebilecek durumdadır, ya da değildir, çünkü iki karşıtlık arasında bir üçüncüsü ve ortada olanı yoktur. İnsan, bu ehliyet sayesinde cezalandırılabilir, cezalandırılabilirme niteliğiyle hukuki kişi olur, ve hukuki kişi olarak da hukukun kişilerüstü korumasından yararlanır. Bunu hemen anlamayan, askerlikteki süvari sınıfını düşünmelidir. Bir at ne zaman sürülmek istense kudurmuş gibi davrandığı takdirde, çok büyük bir özenle bakılır, ayaklarına en iyi sargılar sarılır, kendisine en iyi biniciler, en seçme yemler verilir ve çok sabır gösterilir. Buna karşılık bir süvari bir kusur işlediğinde, pirelerle dolu bir kafese kapatılır, yemeği azaltılır ve ellerine kelepçe takılır. Bu ayrımın gerekçesi, at yalnızca hayvani-ampirik evrenin bir parçası iken, süvarinin mantığın ve ahlâ­kın evrenine ait bulunmasıdır. İnsanın tinsel ve ahlâki nitelikleri sayesinde hukuka aykırı davranabilmesi ve bir suç işleyebilmesi, onun hayvanlar ve -özellikle belirtmek gerekir ki- akıl hastaları karşısındaki ayrıcalığıdır; ve insanı bir ahlâkı bulunan insan dü­zeyine ancak cezalandırılabilme niteliği yükselttiğinden, hukuk­çunun bu niteliğe sımsıkı sarılmak zorunda olması anlaşılır bir durumdur. .
Sayfa 395 - YKYKitabı okudu
Onlar ki Aleyhlerine Zülm Vaki Olunca Yardımlaşır.
‎‫والذين اسْتَجَابُوا لربهم Ve onlar ki, Rabbları için da'vete icabet etmekte و أقاموا الصلوة . Ve namazı dürüst kılmaktadırlar.Allah'a iman ve itaât için Peygamber tarafından yapılan da'vete Ashab-ı Kiram'ın bîat ve icabetleri gibi bîat ve dînin direği olan namazı ikâme ile cemaat ve cem'iyyeti sağlam tutanlar و آمرهُمْ
Sayfa 22 - 7.cildKitabı okuyor
Hapishane etkisi
Sembollerle oynamayı seven bu yüzyıl, benzer deneyimlerin ikinci bir denemesini daha yapar. Dünyamızın bir başka yazarı Oscar Wilde'ı da böyle bir yıldırım sıyırıp geçer. Her ikisi de isim olarak yazar, sosyal sınıf olarak soylu, hayatlarının burjuva alanlarından koparak hapishaneye düşerler. Ama yazar Wilde bu imtihanda havanda dövülmüş gibi
Sayfa 112
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.