Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikçe susması, düşündükçe susması..
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
Muallim Naci (1850-1893); küçük yaşlarda şiir yazmaya başlar, daha sonra gazeteler de yazıları yayınlanır. 1883 yılında Ahmet Mithat Efendi'nin çıkardığı Tercüman-ı Hakikat gazetesinin edebiyat bölümünü yönetmeye başlar. Ve bu sıralarda Ahmet Mithat Efendi'nin kızı Mediha Hanım ile evlenir. Muallim Naci annesinin 1892 yılında ölümünden
İstiyorum ki biri gelsin, sert, kararlı,
hep korktuğum ama beklediğim biri
gelsin ve bizi birer burçla işaretlesin
bizi iki farklı zamana yerleştirsin
ve bıraksın orada, iki hayret
çığlığı gibi.
Bak şimdi gözlerine!
Ne güzel yaratılmış!
Yerli yerine konmuş,
Kirpiklerle korunmuş.
Paha biçilmez onlar,
Âkil olanlar anlar.
Ver iki gözün bana,
Dünya kalsın sana.
Duyunca bu sözümü,
Nasıl da sararırsın!
Görmediğim dünyayı,
Ne yapayım ki dersin?
O hâlde dünyadan da
Değerlidir o gözler.
Boşa değil bu sözler,
Kalbe kadar ilerler.
Okurken her cümlesinin altını çizmek istediğim ve betimlemelerine aşık olduğum bir kitap. Yazar olaya en uygun betimlemeyi en seçkin kelimelerle ifade ediyor. Bu çok hayranlık uyandırıcıydı benim için. Her sahnesinde şiir okuyormuşum gibiydi. Mekan tasvirleri, karakter betimlemeleri ve benzetmeler doğaüstü gelmişti. Fransız devriminin en şairane anlatımı diye buna derim. Fransa'nın kana susamış sokakları böylesine mükemmel anlatılabilirdi. Kitaplığımın favorisi
yine başladı başım
yine dünyam kapkaranlık
*
ne aspirin ne novaljin ne şurup
eczanelik ağrı değil bu benimkisi
değil dostlar
---beyin değil
----işte elektrosu