Gözleri
Sanki hiçbir sey uyaramaz İçimizdeki sessizligi Ne söz, ne kelime, ne hiçbir sey Gözleri getirin gözleri. Başka degil, anlaşıyoruz böylece Yaprağın daha bir yaprağa değdiği O kadar yakın, o kadar uysal Elleri getirin elleri Diyorum, bir şeye karşı komaktır günümüzde aşk Birleşip salıverelim iki tek gölgeyi.
Edip Cansever
Edip Cansever
Roza çok farklı, bir annenin kendi kızının ölüm fermanını imzalamasını anlatıyor. Roza bölgede hoş karşılanmayan aşkların hikâyesidir. Ananın kaderini paylaşmasına rağmen aynı kanda olan insanların iftirası sonucu annenin, babanın onayını alan gözü kan bürümüş bir amcanın, sevdası uğruna, kendisine kaçtığı insanında içinde bulunduğu iftiracıların tezgâhında kaderine iki kuşun biçilen, küçük kız kardeşi Roza’nın gözleri önünde katil amca” al bu suyu iç imansız, gitme. Kelime i Şehadet getir” Din namus uğruna kafasına sıkılan iki kurşunla bir yaşında ki kızı annesiz bırakılan bir yavrunun hikâyesi Yedi-sekiz yıl önce öldürülen bir genç kızın hayatı beni çok etkilemişti. Mutlaka romanlaştıracağım diye kendime bir söz verdim. Kitap altı senedir yayında. Çok büyük bir adaletsizlikti. 22 yaşındaki bir genç kız âşık olduğu adam tarafından terk ediliyor ve aileye “ne yaparsanız yapın” diyor. Aile de karar alıp genç kadını öldürüyor. Genç kızın adı Xezal’dı. Urfa'dan Mersin'e göç eden bir aile, çalışmaya geliyorlar ve Mersin’de Xezal ailesi tarafından öldürülüyor.
Reklam
SÜNGER TAŞINA DÖNEN "MAHKÛMLAR"
MAHKÛMLAR Ekseriya sabaha karşı Kurşuna dizilir mahkûmlar Bir sünger taşına döner Ana sütünden yapılan heykel Bari şu trampetler çalmasa, İnsan gürültüye gitmese!.. Ahmet Oktay'ın Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları adlı özenli çalışmasını okuyordum. (Çok şey öğrendiğim bu eserden başka bir yazıda genişçe bahsetmeyi düşünüyorum.) Oktay,
iki tane temiz kalpli insan bir olamazmış
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.