Yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı. Eylemlerine gerekçe olarak "ün"ü gösterirler. Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de; ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için. Keskin ağızlı bir
ÖNSÖZ: Argo ve Türkçede Argo Üzerine Genellemeler (I) ARGONUN TANIMLARI Belli başlı kaynaklar tarandığında, argo tanımlarında hem farklar, hem eksiklikler görülür. Bu, bilimin ve dilbilimin yaşama zaman zaman yetişemeyen soğukkanlılığından doğduğu gibi, – argonun zaten karmaşık olan yapısından, ele avuca sığmaz, değişken mi değişken
Reklam
Vakit öğleni geçmişti. İnsanın yüzüne alev alev vuran yakıcı güneşin etkisi azalmıştı. Rüzgar yoktu lakin evin yanında akan derenin başındaki iğde ağacının yapraklarının hışırtısı ve kokusu insana huzur veriyordu. Bir müddet ağacın gölgesinde oturdu. Kokuyu içine çekti. Sonra yokuş yukarı yürümeye devam etti… Zeynep’in annesi ile birlikte
Belki de iki yüzlü bir pencereydi benim gördüğüm; ondan geçen bakışın hangi taraftan geldiği hem görenin hem de görülenin yaşadığı duygulara bağlıydı. Üstelik ona ille içeriden ya da dışarıdan bakılacak diye kesin bir kural da yoktu, göz yetiyorsa aynı anda iki taraftan da bakılabilirdi. Hiç kuşkusuz bu durumda kendisiyle karşılaşırdı insan; görse görse, bir pencereden eğilip bakan kendisini görürdü düş kadar yakın bir uzaklıktan... Ola ki şaşırırdı önce; bir yanıyla, yüz yüze geldiği insanın kendisi olduğuna inanmak istemezdi. Peki, ya pencerenin karşı tarafındaki; o inanır mıydı aslında kendisinin öteki olduğuna!
556 syf.
10/10 puan verdi
Bazen kelimeler kifayetsiz kalabiliyor. Açıklamak istediklerini tam manasıyla anlatamıyor olabiliyor insan. Bu nedenle arkadaşlarımdan şimdiden özür diliyorum, eksiklerim için. Okuduğum ve etkisinde kaldığım kitaplardan biri daha. Germinal. O köstebek yuvası dehlizlerde ki mücadele. Bir tarafta siyah diğer tarafta beyaz gibi duran gerçekler. İki yüzlü hayat ve kişileri nereye koymalı? Nerede aramalı düş kırıklarını? Kime sormalı payandaların mukavemetini? Dilenmek daha mı zordur alın terinden? Kimden ve neden? Onurlu yaşamak değil midir tüm çaba? Öyleyse herkesin hakkı değil midir bu? Okunması gereken kitaplardan. Sıkılmadan okunacağını düşünüyorum. Kitabın bitiminde, eminim ki bir çok okuyan arkadaşımın hayata bakışı, değer yargıları ve hayallerinde de yenilikler, değişiklikler olacak. Stalin' den sonraki Sovyet Rusya lideri Kruscev' in, Türkiye' de 1971 yılında yayınlanan anılarında s.44 " Emile Zola' nın «Germinal»ini okurken onun Fransa'yı değil de babamla benim çalıştığım madeni anlattığını sandım. Fransa’da da, Rusya'da da işçinin kaderi aynıydı" diye bahsettiği yaşamın, dönemin koşullarında ki bir nevi aynası gibi. Not: Kruscev, 1917 devrim öncesi koşulları kastediyor. İyi okumalar, hoşça zaman geçirmeniz dileğimle.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.9k okunma
330 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
insan kişiliğinin dışardan aldığı algılara göre nasıl şekillendiğini ve iki yüzlü hayatlara sahip olabileceğini anlatan güzel bir roman kurgu çok güzel okuyucu büyük bir heyecana sürüklüyor biraz dikkatsiz bir okur ise sonlara gelince şok üstüne şok yaşıyor zevkle ve hızla okunan bir romn ..
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105.7k okunma
Reklam
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve hissiyat
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.