Burcu Demir

Burcu Demir
@ikigaimj
Seninle aynı fikirde birini arıyorsan, muhtemelen o kişi ben değilim.
Yan yana yürüdüler. Ayrı ayrı yaşantıları, ayrı ayrı duyguları olan iki kıta gibiydiler; bir ilişki kurulamıyordu aralarında.
Sayfa 62
Reklam
Ve şimdi "teselli"ye en çok ihtiyacımız olan yerdeyiz! Yıllar boyunca övünüp durduk insanın "düşünen" bir varlık olmasıyla. Öleceğini bilen, irade sahibi, özgür, kendini konuşarak ifade edebilen bir varlık. Tarif edilemeyecek ayrıcalıklar değil mi?

Reader Follow Recommendations

See All
“Düşündüğün, hissettiğin ya da inandığın her şeyi yaşamına çekersin.”
İnsanlar yüzyıllar boyu dışarıda aradıklarını daima içlerinde bulmuşlardır. Gerçek aydınlanma içimizdeki gücü keşfetmeyle başlar.
Reklam
İçinizdeki hisler dış dünyadaki karşılıklarının size doğru çekilmelerine yol açar. Dış dünyada bir şeyler istediğiniz gibi gitmiyorsa, içinize yönelip kendiniz hakkındaki hislerinizi değiştirin. Böylece farklı insanları ve tecrübeleri hayatınıza çekebilirsiniz.
Karmadan haberi olmayan insanlar iyi ya da kötü olan bu durumları kader ya da şans olarak adlandırır.
Tüm zor durumların ardında bize bir ders bahşedilmiştir. Bize düşen Bu dersi öğrenmek ve durumun bize öğrettiği şeyi takdir etmektir.
Bir sesin ya da varlığın size kendinizi iyi ya da kötü hissettirdiğini anlayabilmeniz için genellikle kendi ayırt etme yeteneğinize başvurmanız yeterlidir. Gözler ruhun aynasıdır. Karşınızdaki kişinin gözlerine bakarak onun iyi ve dürüst olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Her şey bakış açınıza bağlıdır. Yargılama yoktur. Sadece herkesin farklı bir gercekliği olduğuna yönelik bir farkındalık vardır. Bir şeyi ya da bir kimseyi yargılıyorsanız, bakış açınızı değiştirmenizin zamanı gelmiş demektir.
Reklam
Tüm öğretilerde talep eden hazır olduğunda, öğretmenin de geleceği söylenir. Talep ettiğimiz her olgunun ve durumun geleceği doğrudur ancak burada sır "hazır olduğunda" kelimesidir. Bilmeyi istemek, doğduğumuz andan beri içimizden dışarı taşan bir çağrıdır. Yaşadığımız her deneyim, biz onu çağırdığımız ve yaşamaya hazır olduğumuz, o deneyime ihtiyacımız olduğu için gelir. Talep etmişizdir. Öğretmen her zaman insan değildir. Ya da bildiğimiz öğretmen gibi değildir. Bazen kavga, bazen huzursuzluk, bazen bir mal kaybı, bazen de yalnızlıktır. Ancak sonunda talep ettiğimiz bilgi bizimle kalmıştır. O deneyimin farkında olmayabiliriz ancak tüm bu deneyimlerin altında yatan gerçek, kendini bilme yolunda, ihtiyacın olan deneyimi kişinin kendisinin çağırmış olmasıdır.
“İnsanların alemlerdeki yeri, bir şeyleri istemek ve arzulamaktan çok daha büyüktür. Bu kitapta yazılan hayal ilmi de isteklerin ya da arzuların gerçeğe dönüşmesi ile ilgili değildir. Çok daha yüksek bir planı anlatmaktadır. İnsanın mutlak gerçekliğini hatırlatmak ve bunun da ötesinde, insanın var olma amacının olduğunu ve bu amacın da aslında evrenin temel bir parçası olduğunu anlatmaktır. “
Bu dünyaya geliş amacımız eşler, evler, çocuklar değil aksine onların varlığı ile gelişmek, öğrenmektir. Her etkileşimimizi bir ders ve öğreti olarak çözümlemeyi öğrenmeliyiz.
Tüm dinler ve öğretilerin yegane bir amacı, kapıyı açabilen mutlak bir öğretisi vardır: "Kendini bilmek."
Tevekkül teslimiyetinin temeli iman yani inançtır. İnancın önünde hiçbir kuvvet duramaz ve inanç sistemin getirdiklerini fark edip göğüsleme böylece kalbin kuvvetlenmesinile, her şeyin Allah'tan geldiğini bilerek akıl ederek tefekkür ederek anlama çabasıdır. Allah'ı anlamak isteyen Allah'ın onun parlatmasına cilalamasını kendine yakınlaştırılmasına izin verir aradan kalkacak her perde de insanın hakikate bir adım daha yaklaştıracaktır.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.