Azizim daima, "Allah'ım bizi hayırlı işlerde kullan, diye dua ederdi. Çünkü bu dünya ikilem dünyası, oluş ve bozuluş dünyası. Biz hep hayır tarafında olalım, hayırlı işlerde olalım inşallah. Çünkü Allah, şer işleri için de birilerini kullanıyor
Bağlanmak --- kopmak...
Bu karşıtlık benim için de bir sorun.
Şöyle bir ikilem yaşıyorum: Seni bütünüyle kendime istiyorum; ama senin özgür olmanı, bağımsız olmanı da istiyorum --- bana bağlı olmanı; ama, benden bağımsız olmanı...
Günümüz Türk edebiyatında çokça anılan bu eseri okumakla ne harika bir şey yaptım! Bu esere bayıldım... Peki bu kadar beğenmiş olmama rağmen neden 10 değil de 9 puan verdim? Açıklayayım. Romanın mekânı Kıbrıs etrafında şekilleniyor, baş karakter Eleni de Yunan ve Hristiyan. Dolayısıyla yazar bu zemini oluştururken çok fazla Yunanca konuşmalara yer
Doğayla uyum içinde olmak. Hayatla ve evrenle aynı frekansta olmak.
Lao Tzu, buna çok güzel bir isim vermiştir. Wei-wu-wei. Eylemsizlik üzerinden eylem. Yaratıcılık ikilemi budur. Bir ressamı resim yaparken görürsen, o kesinlikle aktiftir. Delicesine aktiftir. Her şeyiyle eylemdir. Ya da eğer bir dansçının dansını görürsen, o da tamamen eylemdir. Ancak yine de derinde bir ressam ya da dansçı yoktur. Sadece sessizlik vardır. O yüzden yaratıcılığın bir ikilem durumu olduğunu söylüyorum.
Bütün güzel durumlar paradokstan ortaya çıkar. Ne kadar yukarı çıkarsan, gerçeklik ikileminin o kadar derinine inersin. En üst eylemle en üst gevşeme. Yüzeyde büyük bir eylem gerçekleşir, ancak derinde hiçbir şey yaşanmaz, ya da sadece hiçlik yaşanır. Sana ait olmayan bir güce, senden öte bir güce teslim olmak yaratıcılıktır. Meditasyon yaratıcılıktır. Ego kaybolduğu zaman içindeki yara kaybolur, iyileşirsin, bütün olursun, egon senin hastalığındır. Ve egon kaybolunca, sen artık durağan değilsin, akmaya başlarsın. Yoğun varoluş akıntısıyla birlikte akarsın.
.
.
.
çünkü hepimizi uyuşturup
ortadoğu’yu ateşe vermek istiyorlar
ikilem,
üçlem ve dörtlemler
alternatif çöplüğüne döndü
üçüncü dünyanın beyinleri
“Hiç Akletmez misiniz?”
“Hayır etmeyiz…”
felsefenin soysuz çarkına teslim ederiz ayetleri
öyle büyüttük öyle büyüttük ki felsefeyi eylemi de aldı içine
ve ateşler içinde,Bağdat’ın orta yerinde çırılçıplak kaldık
işte dengeler adına silahsız
dengeler adına şahsiyetsiz miskin, geveze, entelektüel
dengeler adına vurmadı bizi kim vuramadıysa
dengeler adına şair yaptılar bizi