Ankara Mahpusu ilk olarak 1957'de Fransa'da basılmış,Fransa'da basılan ilk Türk romanı olarak kayıtlara geçmiştir.Romanın Türkiye'de ki ilk baskısı ise 1968 yılına aittir.O zaman ki sosyo_ekonomik yapıyı kadın_erkek ilişkisi üzerinden gözler önüne serer Suat Derviş.
Vasfi tıp fakültesinde okuyan bir gençtir.Mahalleye sonradan taşınan Zeynep'e aşık olur.Bu aşk bağımlılık haline gelir Vasfi'de.Zeynep'e atılan iftira yüzünden cinayet işleyip hapiste bulunduğu yıllar içerisinde bile Zeynep'e aşık olduğunu düşünür.Oysa Zeynep daha o zamandan Vasfi'yi değil onun zengin,yaşlı amcasıyla evlenmeyi tercih etmiştir.Vasfi işlediği suçun cezasını çekip cezaevinden çıktıktan sonra hayat iyice zorlaşmıştır.Uzun dönem sokaklarda yaşar.İş bulması güçtür,her ne kadar cezasını çekmiş olsa da sabıkalı olması onun işsiz kalması için yeterli bir sebeptir.Yazar burada ceza sistemine bir eleştiride bulunmuştur.
Zeynep ise bu süreçte ölen kocasının mallarına konmuş,zenginleşmiş,erkek gibi giyinip farklı bir ruh haline bürünmüştür.Yıllar önce Vasfi'nin sevdiği o kadın değildir artık.Kitabın önsözünde bu konuya da değinilmiştir elbette "Arzulanan,elde edilen,sömürülen kadın vücudunun güzel ve zayıf olmasıyla sömüren,biriktiren,elde eden kadın bedeninin şişman ve çirkin olması bu noktada anlamlıdır.Suat Derviş ekonomik sistemin ardındaki temel dinamiği yakalamış ve bu dinamiği görünür kılmıştır."diye açıklar Seher Özkök.
Yazardan okuduğum ikinci kitaptı bu elimde bir kaç kitabı daha var bakalım sıra hangisine gelecek.Kitapla ve sevgiyle kalınız.