Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"...Nil-i mübarek, Dicle ve Fırat gibi ırmaklar... hadiste rivayet ediliyor ki: "O üç nehrin herbirine Cennetten birer katre (damla) her vakit damlıyor ve ondan bereketlidirler." Hem bir rivayette denilmiş ki: "Şu üç nehrin menbaları, cennettendir."(1) Hz. Peygamber (s.a.v.), miraç hadisinde şöyle buyurmuştur: "...
Sayfa 327 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Allah'ımm.. kelâmın güzelliğine bakın.. ♡ İKİNCİ LEM'A
Bak şu kâinat bostanına, şu zeminin bağına, şu semanın yıldızlarla yaldızlanmış güzel yüzüne dikkat et! Göreceksin ki bir Sâni'-i Zülcelal'in, bir Fâtır-ı Zülcemal'in o serilmiş ve serpilmiş masnuattan her bir masnû üstünde Hâlık-ı külli şey'e mahsus bir sikkesi ve her bir mahluku üstünde Sâni'-i külli şey'e has bir hâtemi ve kalem-i kudretin birer menşuru olan sahaif-i leyl ve nehar, yaz ve baharda yazılan tabakat-ı mevcudat üstünde taklit kabul etmez bir turra-i garrası vardır.
Reklam
Birinci Lem'a
Tevhid iki kısımdır. Mesela, nasıl ki bir çarşıya ve bir şehre büyük bir zatın mütenevvi malları gelse iki çeşitle onun malı olduğu bilinir. Biri; icmalî, âmiyanedir ki "Bu kadar azîm mal, ondan başka kimsenin haddi değil ki sahip olabilsin." Fakat böyle âmî bir adamın nezaretinde çok hırsızlık olabilir. Parçalarına çok adamlar sahip çıkabilir. İkinci çeşit odur ki her denk üzerinde yazıyı okur, her bir top üstünde turrayı tanır, her bir ilan üstünde mührünü bilir bir surette "Her şey o zatındır." der. İşte şu halde her bir şey, o zatı manen gösterir. Aynen öyle de tevhid dahi iki çeşittir: Biri: Tevhid-i âmî ve zâhirîdir ki "Cenab-ı Hak birdir, şeriki naziri yoktur, bu kâinat onundur." İkincisi: Tevhid-i hakikidir ki her şey üstünde sikke-i kudretini ve hâtem-i rububiyetini ve nakş-ı kalemini görmekle doğrudan doğruya her şeyden onun nuruna karşı bir pencere açıp onun birliğine ve her şey onun dest-i kudretinden çıktığına ve uluhiyetinde ve rububiyetinde ve mülkünde hiçbir vechile, hiçbir şeriki ve muîni olmadığına, şuhuda yakın bir yakîn ile tasdik edip iman getirmektir ve bir nevi huzur‑u daimî elde etmektir.
•YİRMİ İKİNCİ SÖZÜN İKİNCİ MAKAMI| DOKUZUNCU LEM'A
Madem öyledir; kâinatta şu görünen fevkalâde ucuzluk ve şu göz önündeki hadsiz mebzuliyet, sikke-i vahdeti güneş gibi gösterir. Eğer gayet mebzuliyetle elimize geçen şu sanatlı meyveler, Vâhid-i Ehad'in malı olmazsa bütün dünyayı verse idik, bir tek narı yiyemezdik.
Sayfa 283 - Yeni Asya Neşriyat
İSLÂMİYET'İ ANLAMA VE ANLATMADA DOĞRU USÛL VE ÜSLÛB
İslâmiyeti anlama ve anlatmada doğru usûl ve üslûba sahip olmamız gerekir. Mesela insanların başlarına gelen musibet ve hastalıklara bakışı ele alalım. Herkes için aynı yorum yapıl(a)maz. 1- Enbiya ve Evliya Hadîs-i șerîfte buyurulduğu üzere; اَشَدُّ النَّاسِ بَلَاءً َالْاَنْبِيَٓاءُ ثُمَّ الْاَوْلِيَٓاءُ َالْاَمْثَلُ فَالْاَمْثَلُ “Belaların
Risale i nur
"Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfarla çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor." (Lem'alar, İkinci Lem'a)
Reklam
Bazı âlimlerimiz “işrak namazı" ile "duha namazı"nın aynı şey olduğunu söylemişken; bazıları da güneş doğduktan sonra bir mızrak boyu yükseldiğinde kılınan nafile namaz "işrak namazıdır", güneş ilerleyip sıcağını iyice hissettirdiği zaman kılınan namaz ise "duha namazıdır" demişlerdir. Bu ikinci görüş -Allahu a'lem- daha doğrudur.
Zilhicce Risalesi
Zilhicce Risalesi
E.

E.

@Dn_Esra
·
13 Şubat 17:22
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:
"Her kim sabah namazını cemaatle kılar sonra oturup güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikreder sonra da iki rekât (işrak) namazı kılarsa, bir hac ve umre yapmış gibi sevap kazanır."
Tirmizi
175 syf.
7/10 puan verdi
Kitap iki ayrı hikayeden oluşuyor.Birinci kısımda anlatılan hikaye Gönül Abla adıyla bir gazetede insanların sorunlarına cevap yazan bir adamın hikayesi.Aslında kendi sorunlarına çözüm getiremediği halde köşesinde insanlara tavsiyelerde bulunuyor ve bu tavsiyelerin esas amacı gazetenin tirajını arttırmak.Ancak bir müddet sonra insanların çaresizliğinden etkilenerek artık yaptığı iş onu rahatsız etmeye başlıyor. İkinci hikayemiz ise annesi ile birlikte yaşayan ve evlerine gelen ipoteği çalışarak kaldırmak için New York'a giden Lemuel'in hikayesi.Lem'in başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.Talihsiz bir şekilde karşılaştığı ve yardım etmeye çalıştığı Betty ile kesişen yolunu ve Amerikan rüyasının kabusa dönüşünü adım adım okuyoruz.Lem'in karşısına çıkan insanlar ,karşılaştığı abartılı olaylara , her şeye rağmen devam eden masumiyeti oldukça etkileyiciydi.Her iki hikayede de Amerikan toplumunun bozulmuşluğuna yakından tanık oluyoruz .Ancak ikinci hikayede bu iki yüzlülük daha açık ve net görülüyor. Lem'in evini ipotekten kaldırmak için başlıca geçim kaynakları olan ineklerine iptek koyan Bay Wipple ,Lem'e Rocefeller ve Ford efsanesini örnek gösterir."Sen de onlar gibi bir çiftlikte ,yoksul olarak dünyaya geldin.Sen de onlar gibi ar ve kar gözetirsen başarıya ulaşman kesindir."Hikayenin devamında yine Bay Wipple ağzından şunları duyarız:"Amerika hala gepgenç bir ülkedir ve bütün genç ülkeler gibi yerleşmemiştir,barbardır.Burada insan bir günde milyoner olabilir,ertesi gün meteliksiz kalabilir,kimse onu kınamaz."
Gönül Abla ve Temizinden Bir Milyon
Gönül Abla ve Temizinden Bir MilyonNathanael West · Yapı Kredi Yayınları · 2016206 okunma
Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... İbnülemin Mahmud Kemâl. Tabii tabii tabii. O başda olmak şartıyla. İbnülemin Mahmud Kemâl Bey'in bir hikâyesini anlatayım. Cenâzedeyiz, ama kimin cenâzesiydi hatırlamıyorum, onu maalesef hatırlayamıyorum, bizim Nusret Yeşilçay Hoca da Belediye başimamı, büyük cenâzelere yani ekâbire onu
315 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.