Ikinci "mektubu" açtım. .
Durmadan seni düşünüyorum .. Gece gündüz seni düşünüyorum noktasız virgülsüz uzayan bitmek bilmeyen acı gibiyim bir yalnızlık bir yazı gibiyim öyle yazıyorum sana
96 syf.
8/10 puan verdi
Kitaba adını veren Mahtandoz Trabzon ilinin Of ilçesine bağlı Karadeniz'e yüzünü dönmüş şirin bir köy. Gittim gezdim toprağını avuçlarıma sürdüm ve ellerimi tarihe anlara hatıralara tanıklık eden kocaman ağaçların gövdesine. Bir ağacın gölgesinde denizi seyre dalacaktim ki gece olduğunun farkına vardım. Yazarın yaşadığı evi ziyaret ettim. Birşeyler arıyordum. Belki şairin bilinmeyen gizemlerinin peşine düşmüştüm. Belki o yangın yerini andıran mısraların ilham kaynağını. Aradığımı buldum Bahçenin bir kenarında hurdaya çıkmış bir otomobilin torpido gözünde yazısı solmaya ramak kalmış kağıdı hayli nem kapmış belli ki uzun süre evvel yazılmış bir mektup!!! Okuma ile okuma arasında gitgeller yaşarken refleks ile açtım Giriş cümlesini okudum. Rüyalarımı kabusa çevirene duvak nasip olmasın olursa da şayet kanlı bir duvak olsun, cancağızım. Kitabın ikinci adının neden Kanlı Duvak olduğunu detayı ile mektubun her satırında öğrendim. Ve mektubu ıhlamur ağacının dibine gömdüm.
Mahtandoz
MahtandozCevat Varlı · Sokak Kitapları Yayınları · 20132 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 114 days
1K yazarlarından Doruk Kinezci
Eveeeeet. Kitap bitti. Çok uzun zaman oldu kitabı okuyalı. Daha doğrusu okumaya başlayalı. Nedeni ise şöyle: Sevgili 1K' nın sevgili yazarlarından Doruk Kinezci. Tanışmamız da kitabı okuyan diğer arkadaşlarım gibi hediye edilen bir kitap üzerinden oldu. Açıkçası bir okurun karşılaşabileceği en güzel şekliyle... Bir de geribildirim istiyordu
Biraz Uyusam Düzelirim
Biraz Uyusam DüzelirimDoruk Kirezci · Müptela Yayınları · 2018244 okunma
Bu sayının Tan Matbaasında neden basılmadığını ve nerede basıldığını Aziz Nesin şöyle anlatıyor: ...Gazeteyi Tan matbaasında bastırıyorduk. Dördüncü sayı baskı makinasına verildi, ancak makinadan çıkardılar, basmadılar. Halil Lütfi'ye, Sabahattin, hem de ben çok rica ettik, ama kabul ettiremedik. Tan matbaasının bilinen biçimde
IV KALKÜTA'DA BİR POLİS KARAKOLUNUN YÜKSEK DUVARLARININ DİBİ Gök gürler. Vakit akşam üzeri. Üç polis karakolun duvarları dibinde buluşur.
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.