Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Paralel Evrenler, Pişmanlıklar, İkinci Şanslar
Okurken tadına doyamadığım, yazarın aklına, fikrine, hayal gücüne hayran kaldığım bir kitap oldu.
Eğer seçimlerimizin hayatımızı nasıl şekillendirdiği ve o seçimleri yapabildiğimiz o ana dönebilsek ve diğer seçeneklerden birini seçebilsek bugünkü hayatımız nasıl şekillenirdi bir kez olsun merak ettiyseniz bu kitabı seversiniz. Daha önce Mr.Nobody filmini izleyip benim gibi bayıldıysanız bu kitabı da aynı şekilde beğenirsiniz.
Kitap hakkında spoiler vermeden konuşmak çok zor. O yüzden bu inceleme tat kaçıran ipucu içeriyor olabilir.
Yaşadığı hayattan ve yaptığı seçimlerden nefret eden Nora en sonunda hayatına son vermeye karar verir ve bulunduğu intihar girişimi sonrası kendini bir kütüphanede bulur. Burada ona hayatıyla ilgili yaptığı tüm seçimleri değiştirme hakkı verilmiştir. Geri dönüp pişmanlık duyduğu her şeyi tam tersi şekilde yaparak hayatının nasıl olacağını deneyimleyebilir. Kalıcı olmak istediği bir hayat bulursa orada kalabilir. Olaylar bu çerçevede akıp gidiyor. Mutlu olduğu bir hayatta doğru kararlar alan bir versiyonunu bulmaya çalışan Nora farklı kariyerler, farklı eşler, farklı şehirler derken ordan oraya savruluyor. Peki hangisi doğru hayat? Doğru hayat ne demek?
Kitabın bir filmi, dizisi olsa izlerim, devamı olsa okurum. Sevdiğim bir tarz, ilgimi çeken teorilerle dolu bir yolculuk.
Umarım hepimiz doğru tercihler yaparız çünkü bizi biz yapan seçimlerimizdir.
Sevgiler.
Tek kelimeyle "Mükemmel"
Yazarın, okuduğum ilk kitabı Gece Yarısı Kütüphanesi.
Bir çırpıda diyecek kadar kısa bir sürede okuduğum kitabı uzatmak mümkün değildi. Matt Haig harika kurgusunu, akıcı anlatımıyla perçinlemiş ve gözlerinizin önünde akan, film kıvamında bir kitap ortaya çıkmış. Hâl böyle olunca, kitap bitmeden elden bırakmak güçleşiyor.
Kitabı iki şekilde değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Birincisi: psikolojik tarafı itibariyle, herkesin kendisinden bir parça bulabileceği bazı bölümler içeriyor. Bu anlamda verdiği sosyolojik mesajlar hoş. İkinci ve benim daha çok ilgilendiğim kısım ise bilim kurgu ile fantazi arasında, ama bir o kadar da günlük hayattan olan müthiş hikayesi.
Çok çok iyi.
Her türden kitap okurlarına tavsiye ederim.
“Olmak istediğim her şeyi olmam, yaşamak istediğim bütün hayatları yaşamam mümkün değil. İstediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil. İstememin nedeni ne peki? Hayatımda, olası bütün zihinsel ve fiziksel deneyimlerin her bir rengini, tonunu ve çeşidini yaşamak istiyorum.”
.
Gece Yarısı Kütüphanesi ~ Matt Haig
Sylvia Plath’in bu sözleriyle başlıyor kitabımız. Bana çok dokundu açıkçası. Konusu ve vermek istediği mesaj oldukça iyiydi. Hayatta aldığımız kararların tüm yaşamımızı değiştirdiğini, çoğumuzun kendine “farklı kararlar verseydim acaba nasıl olurdu hayatım” diye sorduğu, paralel evrende bir çok farklı hayatı yaşadığımızı, ikinci şansları ve pişmanlıklarla yaşamayı anlatan çok güzel bir öykü.. ayrıca çok sürükleyici..
Nora Seed berbat bir halde.. Abisi onunla konuşmuyor, kedisi öldü, işten kovuldu. Üst üste verilmiş yanlış kararlar Yaşama dair bir umudu yokken.. ölmeye karar vermişken kendini bir kütüphanede arafta bulur.. Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Farklı kararlar verseydi yaşamış olacağı hayatları var.. ve pişmanlıklarının yazdığı epey kalınca bir kitap. “Tam burda kendi pişmanlıklarınızı düşünürken buluyorsunuz kendinizi sadece pişmanlıklarınızın olduğu bir kitap olsaydı içinde neler olurdu? hadi düşünün “
Nora’nın her bir hayatına tanık olmak çok güzel bir yolculuktu.
#mabelkitapkulübü ile beraber okuduğumuz bu kitap bana “yine çok güzel bir kitap seçmişiz” dedirtti
Hayatta kusursuz mutluluk diye bir şey yok. Neye baktığın değil, ne gördüğün önemli ve son olarak ne demişti Nietzsche “Amor fati, yazgını sev.” ️
Arada kişisel gelişim kitabı okumak iyidir ilk 100 sayfası gayet iyi ama kitabın ikinci yarısı biraz kendine ait olmayan konulara girmiş gibi Ali Fuat Başgilin okuma listesinde vardı kitap çok fazla teknik önermiyor küçük ipuçları sohbet havasında.
Yaşamak, gençliğinde yaşadığı düşüncesiz ve sorumsuz hayat yüzünden aile servetini yitirip, sonrasında da asla sıradan bir hayat yaşamayan Fugui'nin etkileyici ve yürek acıtan hikayesini anlatıyor.
️ Yayımlandığında ülkesinde yasaklanan bir kitap olan Yaşamak, sadece Fugui ve ailesinin hayatını anlatmıyor; dönemi, siyasi değişimleri ve bu değişimlerin halkın hayatında nelere yol açtığını, savaşın çirkin ve acımasız yüzünü, her şeyin bir anda nasıl değişebileceğini de okurun önüne seriyor.
️ Kitabın ilk yarısı oldukça durağan sonrasında çok daha hızlı ilerledim. Ancak, daha hızlı ilerleyen ikinci yarısı yüreğime oturdu. Ağlamamak için kendimi zor tuttum ve kitabı bitirdikten sonra da çok uzun süre bir kalp sızısıyla gezindim.
️ Yaşamak güzel bir kitap ve klasikleşmeyi bence hak ediyor. Ancak, bu derece acıya gerek var mıydı? Gerçekten ciğerim çürüdü ki hassas bir insan değilimdir. Hassas bünyelerin, özellikle annelerin okumasını öneremiyorum. Anlattıkları çok çarpıcı olsa da, duygusal olarak kaldırılması zor bir eser olduğunu düşünüyorum.
Gece yarısı başlayıp uykum geldiği için yarıda bıraktığım ve ertesi gün işten güçten fırsat bulamayıp okuyamadığım için 2 günde bitirmiş gibi gözüksem de aslında 60 sayfalık, gerçekten hap gibi ama bir yandan da bitmesini istemeyeceğiniz, tatlış mı tatlış masalımsı bir kitap Bilinmeyen Adanın Öyküsü. Başında bir tek “Bir varmış, bir yokmuş”
