"Önceden ufak tefek sıkıntılarla karşılaşınca çok derdim ve yüküm olduğunu kabul ederdim. Fakat insan başka dert veya başkalarının derdini görmeyince kendi derdinin büyüklüğünden yakınırdı. Tüm sorumluluklar bendeydi artık. Babam bana bırakıp gitmişti. Ben bu sorumlulukları kaldırabilir miydim? Emin değilim. Aslında ben de şu an bulunduğum yerden birkaç adım atsam babam gibi hepsini bırakıp gidebilirim. Bu son bana hiç olmadığı kadar yakın artık…"
Sesimin ayağı kırık. Dilimin eli kısa.Dert gibi bir hançer ya da hançer gibi bir dert kalbime saplı. Ancak ateşten bir kalem, elimde kâğıtta nakış işliyor…
İnsanlar güzel bir kadın bulup ondan
çocukları olsun ve bu çocuklar onun yanı başında
otururken kuş tüyü yastığında camdan evinde bir film
sahnesi gibi ölmek istiyor. Acınası. Çünkü filmler
öylesine az şeyi ve aslında gerçekte olanın öylesine sınırlı
bir kesitini anlatır ki sen de o sınırlı kesite girsem mutlu
olurum ve mutlu ölürüm zannedersin. Halbuki öyle değil,
ölümün de mutluluğun da ayrı tatları var.
"Çok kötü olduğunu düşündüğünüz biri; hele ki yakınınızsa, tek bir şık hareketle ölürken tüm günahlarının bedelini ödemiş oluyor, bir merhamet gösterisiyle ya da tüm o kötü hâllerinin sebebinin gizli kalmış ulvi bir amaç, iyi niyet, bir duygu olması ile aklanıveriyor. O bile ölürken aklanabilirse, kendi ölümümüzde de aynı şans var gibi ümit ediyoruz herhâlde. Her ölüm, kendimizinkini hatırlattığı için, cenazesinde ve sonrasında adı geçen meclislerde; her kör badem gözlü, her kel sırma saçlı oluveriyor."
“Aşk bir kelebeğin ışığa yönelişi midir? Ya da aşk tam olarak nedir, nasıl bir duygudur. Bu konuda yüzyıllardır birçok kitap yazılmıştır. Herkes kendine göre aşkı tarif etmiştir. Hatta tasavvuf edebiyatında, Yaradan’a aşk en yüce sevgidir. Sanırım, en genel haliyle, iki insanın birbirine şiddetli bir çekim duymasıdır. Bazen bu çekim tek taraflı, bazen iki taraflıdır. Ama çok seyrek iki tarafında aynı yoğunlukta çekimi söz konusudur. Bu duyguyu bazen bir taraf daha yoğun hissetmekte, sonra diğer tarafında duyguları yoğunlaşabilmektedir.”