Sanki varoluş beni cezalandırmak ister gibi; yoğunluğundan bana düşen payını benden geri
alarak bu yoğunluğa, olur olmadık herkese ve her şeye fazlasıyla katlayarak sunuyor.
Aklıma sokakları dolaşan devrimci çocuklar geliyor. Hangi sokağa sapacaklarını hâlâ bilmiyorlar mı diye endişeleniyorum. Hangi gün öleceklerini bildikleri gibi… Ne zaman dışarı çıksam bu çocuklarla karşılaşıyorum. Dünyanın en güzel yüzleri onların. Dünyanın en güzel sol elleri onların, dünyanın en güzel gözleri. Devrilip dursalar da hâlâ..
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı, sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri, aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan, ortalık karardı
O mahur beste çalar, müjganla ben ağlaşırız
Atilla İlhan