Ben çok beğendim. Bildiğimiz "şiir şerhi" dışında, sanırım yazıldığı dönemde ilk kez, çoğunlukla Freud'un yöntemlerinden faydalanarak Cumhuriyet dönemi şairlerinin bilinçaltını da ortaya dökmüş. Anne rahmine dönme isteği ve ödipal karmaşayı hep Yunan mitolojisinden dinlemekten gına gelmişti, bizimkileri de görmek çok hoşuma gitti. :) İyi şiir nasıl seçilir sorusuna da tatmin edici cevaplar veriyor. Elbette bir ders kitabı olduğundan elde pek okunmuyor masa başında notlar çıkara çıkara okumak gerekiyor, biraz zahmetli fakat okurken kikirdemeden duramıyorsun. Not: Bence en renkli ve dedikodusu yapılmaya değer bilinçaltına İlhan Berk, Asaf Halet Çelebi ve Nazım Hikmet sahip. :)
Kitap 9 kısa öyküden oluşuyor hepsini ayrı ayrı keyif alarak okudum ama Atatürk Galatasaray'da,Fasarya ve kitaba adını veren Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu öyküleri en sevdiklerim oldu. Haldun Taner'in öğretici ve esprili dili beni kitaba fazlasıyla bağladı diyebilirim sadece biraz eski dil kullanımı var sayfa altına baka baka okumak bir tık yoruyor bunun dışında gayet akıcı. Sitede bu kadar az insanın okumasına da ayrıca şaşırdım, çerezlik bir kitap öneririm. :)
Haldun Taner’in bu esprili dili Kabare Tiyatrosu uzmanlığından ileri geliyor sanırım. Üstat eserinin içine iyice yedirmiş, tebessüm ettiriyor. Ayrıca sık sık Fransızca konuşmalara yer vermesi karakterlerinin çok da matah kişiler olmadığını göstermek istemesinden olsa gerek.