Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
29. Lem' adan 2. Bab/ 7. Nokta
hamdler ile hamdedilmesi lâzım olan nimetlerden birisi de, rahmaniyet nimetidir.
29. Lem' adan 2. Bab/ 6. Nokta
Nur-u iman, dünya ve âhiret âlemlerini çeşit çeşit nimetlere zarf iki sofra ile tasvir eder ki; mü'min olan kimse iman eliyle ve zahirî, bâtınî duygularıyla ve manevî, ruhî olan letaifiyle o sofralardan istifade ediyor.
Reklam
Kadir gecesinin önemi
Evet bir tek ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise nass-ı Kur’an ile bin aydan daha hayırlı olduğu bu sırra bir hüccet-i kātıadır.
Sayfa 14 - Rnk yayıneviKitabı okudu
Kaderden kaçış, edebiyat sahasında mümkün ise de, iktisat alanında mümkün değildir.
Sayfa 40
Adalet bir küldür; hayatın her safhasında, her zerresinde olmalıdır. Batı sisteminde ilimler kompartmantaldir, bölümlere ayrılmıştır. Farklı farklı kompartımanlar vardır, İslâmi anlayışta bu yoktur, bütünlük vardır, tevhit vardır. Cüzler, küllün parçalarıdır. Cüz-kül münasebeti vardır ama cüz külden bağımsız değildir, iktisat kendi içinde bir branştır, ama İslâm'ın bütünü içindedir. Yani adalet bir küldür, her yerde olur. Ana-baba da çocuklarına adaleti uygulayacak, amir de memurlarına adaleti uygulayacak, çiftçi, ekiminde mahsulüne karşı adaleti uygulayacak, insan, çevresine karşı adil davranacak, Allah'ın verdiği nimete hor bakmayacak.”
Faruk TaşçıKitabı okudu
İşte bu suretle oruç, çok cihetlerle, hakiki vazife-i insaniye olan şükrün anahtarı hükmüne geçer.
Sayfa 8 - Rnk yayıneviKitabı okudu
Reklam
Eğer nefsine açlık çektirmek mecburiyeti olmazsa, şefkat vasıtasıyla muavenete/yardıma mükellef olduğu ihsanı ve yardımı yapamaz, yapsa da tam olamaz. Çünkü, hakikî o hâleti kendi nefsinde hissetmez.
Sayfa 8 - Rnk yayıneviKitabı okudu
Eğer oruç olmazsa, nefis-perest çok zenginler, açlık ve fakirliğin ne kadar elîm ve şefkate ne kadar muhtaç olduğunu idrak edemez. Bu cihetten insaniyetteki hemcinsine karşı şefkat ise, şükr-ü hakikînin bir esasıdır.
Sayfa 8 - Rnk yayıneviKitabı okudu
İnsanlar, gaflet perdesi altında ve esbab dairesinde, o vaziyetin ifade ettiği hakikati tam göremiyor, bazan unutuyor. Ramazan-ı Şerifte ise, ehl-i iman, birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelînin ziyafetine davet edilmiş bir surette, akşama yakın "Buyurunuz" emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubûdiyetkârâne göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli Rahmâniyete karşı, vüs'atli ve azametli ve intizamlı bir ubûdiyetle mukabele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubûdiyete ve şeref-i keramete iştirak etmeyen insanlar, insan ismine lâyık mıdırlar?
Sayfa 6 - Rnk yayıneviKitabı okudu
29. Lem' adan 2. Bab/3. Nokta
Ey insan! Senin nokta-i istinadın ancak ve ancak Allah'a olan imandır. Ruhuna, vicdanına nokta-i istimdad ise ancak âhirete olan imandır. Binaenaleyh bu her iki noktadan haberi olmayan bir insanın kalbi, ruhu tevahhuş eder; vicdanı daima muazzeb olur. Lâkin birinci noktaya istinad ve ikincisinden de istimdad eden adam kalben ve ruhen pekçok zevk ve lezzetleri, ünsiyetleri hisseder ki; hem müteselli, hem vicdanı mutmain olur.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.