Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.-
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran,
-Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir.
-Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Kaybolmuş hakkın başa bela haksız
Hakkı aydınlatacak güneş doğsun cahil hakkı görsün.
Perişan olmasın kaybolmasın emeğine sarılan yılların
Cahil kalleşe düşmüş kalleş sahibi deccaldır.
Tevekkül de var ferfecir güçlü aydınlık
Edebî bozulmaz edebine sahip çıkan
Kaldım savaşın ortasın da adalet güneşi doğu'sa
Karder nur olup sırlarla ilahi
Ölüm cezadan kurtulmak değil midir! Kişinin kabul edemediği ceza gerçek cezası değil midir! Şunu yapmaktansa ölmeyi tercih ederimcileri idam ile ödüllendirilmiş olmaz mı, adaletsiz adalet! Kitabı okuduğunuzda daha iyi anlamlandıracaksınız.
Kitap dinlediklerim kategorisinde yerini aldı. Gözlerimi kapattığımda sahneleri yaşadım bu tabiki kitabın
Bazen ne düşünüyorum biliyor musunuz dostlar; tamam Allah inancımız var, Cennet ve Cehennem'e, hesap gününe de inanıyoruz ama hani bir nefistir dürter ya insanı...
Dersin kendi kendine:
"Allah'ım şu dünyada da kahrolduğunu göreyim canımı yakanların. Beşeri adalet tökezlese de ilahi adaletten sual olunmaz ama ölmeden azıcık bari