Büyük ağızlar öfkeyi, üzüntüyü, kararlılığı doğru dürüst saklayamaz, büyük ağızlı yüzler çizgi roman yüzüdür bu anlamda.
Zaman akış şeklini kaybetti, yönsüzleşti, kaldırım kenarında birikmiş yağmur suyu gibi bir şey oldu; ne ileri gidiyor, ne geri. Sadece, esen rüzgarla sağa sola kımıldar gibi oluyor o da bakalım nereye kadar.
Reklam
Bir yeri herkesçe bilinen adıyla düşünmeye başlamışsan orada mucize falan aramazsın.
Saate, ya da hikayenin bitmesine kaç sayfa kaldığını anlamak için sürekli son sayfaya bakmak. Ya da bunların hiç birini yapmamak, şaşmaz bir deneyimin rahatlığına, her hikayenin eninde sonunda mutlaka biteceğini bilmenin rahatlığına sığınarak dakikaları üzerinden akmaya bırakmak. Dinleyiciyle anlatıcının farkı.
Sayfa 128Kitabı okudu
Bana hevesle bir şey anlatılmasına hiçbir itirazım yoktur ve olamaz. Sesine kitabî bir ton geldi, bir şeyi yüksek sesle okuyan ya da hikaye anlatan herkes gibi: Bir şeyken başka bir şey olma çabasıdır bu, biraz boşa bir çabadır; ama genelde insanı havaya sokar. Işıklar sönüyor, film başlayacak. Güzel, buyur seni dinliyorum, hazırım.
O benim iki yıl önce eşimden ayrıldığımı biliyordu tabii ki, aylar boyu ne halde olduğumu da, onun ilişkisi de bitmiş, bir ara kötüymüş ama kendini toparlıyormuş. Bunlar X bölgesiydi, insanın keyifli halini korumak istiyorsa fazla dolaşmaması gereken bölgeler, bunu biliyorduk, aynı anda aynı şeyi düşünenlere özgü o anlık telepati kuruldu aramızda. "Eee, var mı sende yeni bir şeyler," dedi arkadaşım, sırf o X bölgesinden çıkmak için.
Reklam
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.