Düşünürüm düşünürüm o halde yok olmak isterim. Bu kitabı okurken ilk kez bir başkası adına bu kadar utandığımı hatırlıyorum. Hayatı ciddiye almazken bir karakterin tavrını çok ciddiye aldım, bazen böyle kitaba kafa atasım, her şeyi sen çok mu biliyorsun ahmak! Herkesi küçük düşürmek ezmek istiyorsun çünkü kendi ezikliğinden, ruhunun pisliğinden korkuyorsun diyesim geldi. Biraz daha ilerledikçe hele lizacığıma yaptıkları aklıma gelince çıldırdım. Bir anti karakter ancak böyle olabilirdi. Sonra uşağının ben senim lafı kafama takıldı. Acaba figt club mı çekiyordu Dostoyevski abimiz ama kendisiyle hahahha. Şaka bir yana belki de bu karaktere gıcık kapmamın en büyük nedeni zekaya olan tapkınlığımdır. Doğru duydunuz zeki biri olduğunu ispat etmeye çalışan aklımca karşısındakileri küçümseyerek manipüle eden zavallı kişi romandaki karakterimiz değil yeni nesil insanlar bizleriz. Hala suçu topluma atıyorum kendi narsistliğimi kabullenemiyorum; diyeceğim şu ki bu kitabı okurken kendimi kusmak istedim vücudumdan...