Aşıklar meclisinde yer bulmuşuz birlikte;
Dünyanın dertlerinden kurtulmuşuz birlikte ;
İçip birer kadeh bu sevincin şarabından
Özgürlüğe ermiş, sarhoş olmuşuz birlikte.
Korkuyorsan, neden bu kadar uzakta yaşıyorsun şehirden ? Neden üç evli sokağın en ucundaki evde oturuyorsun ? Son kaldırım taşından bile elli beş adım ötede ne işin var ? Garip kaderime gülümsedim ; aynaya bakarak tabii. Tatlı bir gülümseme. Eski neşemi kaybetmediğimi göstermek için. Sonra durgunlaştım. Neden ? Unuttum. Dur, hayır; unutmadım. Yalnız kaldıkça, yalnız kalmaktan korktukça... Aynadan uzaklaştım; fakat , biliyordum , böyle bir düşünceydi. Köpekler sinirimi bozdu, şimdi kendime gelirim. Buldum: yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor. Bu sefer gerçekten gülümsedim. İster görün , ister görmeyin; gülümsedim işte. Her şeyimi kaybetmedim daha; çıkmayan candan ümit kesilmez, havlayan köpek ısırmaz. Hay Allah kahretsin!!...
Köpekler yüzünden kendime karşı küçüldüm. Belki de bir rastalntıydı ama , tam bu sırada, birisi hakkında kötü şeyler düşünüyordum, onu içinden çıkamayacağı zor durumlara düşürerek dişlerimi gıcırtadıyordum.