"İhtilal bildirilerinde 𝒑𝒐𝒖𝒓 𝒃𝒐𝒏𝒉𝒆𝒖𝒓 𝒅𝒆 𝒍'𝒉𝒖𝒎𝒂𝒏𝒊𝒕𝒆 , yani 'insanlığın saadeti için' diye ifadeler bulunur." Demiştim. Şunu söylemek gerekir; bir sistem içinde "insanlığın saadeti" olmaz, bunlar süslü ifadelerdir.
Etrafındaki ülkeler içinde sadece Türkiye'nin bürokratik askeri yapısı ve diplomasi geleneği öbürlerine göre tutarlıdır. Bir de şaşılacak keyfiyet; bölgeye sonradan gelen Yahudilerin kurduğu İsrail'de Osmanlı geleneğinin güçlü olarak yaratılmış olmasıdır.
Ruhunu ve zihniyetini fethedemediğin dünyayı bilemezsin, dünyayı tanımak ve küreselleşmek sadece para tezgahının başında oturup işlem yütütmekle mümkün olmayacaktır.
Tanzimat’ın büyükleri ezcümle Ahmet Cevdet Paşa gibileri harekete geçmiş ve derhal bir Darülmuallimat, kız yüksek öğretmen okulunu teşkil etmiştir. Bu üniversiteden evvelki ilk yüksek tahsil basamağıdır ve Türkiye’nin kültür tarihinde en önemli atılımıdır.
Dünyada hiçbir toplumun standartlarını değiştirmeden yaşama imkanı yoktur. Bunu yapamadığı takdirde bir toplum geri kalır ve sömürülmeye başlar. Bazı önceliklerini kaybeder.
İnsanın yeteneğiyle potansiyeliyle sevdiği konuları bir araya getirmek, oraya yönlendirmek lazım. İnsan yetenekleri ölçüsünde çalışırsa yaptığı işi de sever. İnsan sevdiği işi yapınca işinin büyüklüğünün küçüklüğünün de önemi yoktur
Kişinin duraklamadan, saçmalamadan, olayları ve yapacağı işleri birbirine karıştırmadan düzenliyor bir şekilde, enerjik ve tez canlı olarak gününü doldurması önemlidir. Bu verimdir. İyi bir zaman mühendisliği ile mümkündür.
İlber ortaylının kitabını eleştirmek pek bana düşmez gibi geliyor ama biraz inceleme yapmaktan zarar gelmez.
Öncelikle çok akıcı bir kitap olmadığını belirtmek istiyorum. İlk başlarda öyle güzel ilerliyor ki insan bir günde bitecek sanıyor. ancak bir süre sonra sorulara verilen cevaplar netliğini kaybediyor bu da ilerlemeyi zorlaştırıyor. Bunu gençler için olan kitabı okurken de fark etmiştim ayrıca ilber ortaylının söyleşi videolarında da fark edebilirsiniz; ilber hoca sorulara asla net cevap vermediği gibi sorunun cevabını çok dağıtır, konu buraya nereden geldi diye kalakalırsınız. İlk başlarda a dan girip y den çıkmak etkileyici gelirken kitabın ilerleyen safhalarında istediği cevabı alamayan bir okuyucuya dönüşüyorsunuz.
Bunun haricinde kitapta pek çok ünlü ismin hayatından kırıntıları ilber hocanın anıyla harmanlanmış olarak bulmak mümkün. Geçen isimler hakkında daha sonrasında araştırma yapmak, ilginç bilgiler edinmek hoşuma gitti.
Kitap bir motivasyon kitabı ya da başucu kitabı şeklinde Değil de daha çok ufkunuzu genişletip kendimize yol çizmemize önayak olacak nitelikte.
İyi okumalar dilerim️