İ'lem Eyyühel - Aziz! Dünyanın lezzetleri,zevkleri ve zinetleri Hâlıkımızı, Mâlikimizi bilmediğimiz takdirde cennet olsa bile cehennemdir.
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye
İ'lem Eyyühel-Aziz! Acz, nidanın madenidir. İhtiyaç duanın menbaıdır. Feyâ Rabbî, yâ Hâlıkî, yâ Mâlikî! Seni çağırmakta hüccetim hacetimdir. Sana yaptığım dualarda uddetim fâkatimdir. Vesilem fıkdan-ı hile ve fakrımdır. Hazinem aczimdir. Re's-ül malım, emellerimdir. Şefiim, Habibin (Aleyhissalâtü Vesselâm) ve rahmetindir. Afveyle, mağfiret eyle ve merhamet eyle yâ Allah yâ Rahman yâ Rahîm! Âmîn! (Mesnevi-i Nuriye 106.sh - Risale-i Nur)
Reklam
İ'lem Eyyühel-Aziz! İnsan bir yolcudur. Sabavetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Her iki hayatın levazımatı, Mâlik-ül Mülk tarafından verilmiştir. Fakat o levazımatı, cehlinden dolayı tamamen bu hayat-ı fâniyeye sarfediyor. Halbuki, o levazımattan lâakal onda biri dünyevî hayata, dokuzu hayat-ı bâkiyeye sarfetmek gerektir.
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye
İ'lem Eyyühe’l-Aziz! İnsan bir yolcudur.
وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا اِلاَّ لَهْوٌ وَلَعِبٌ وَاِنَّ الدَّارَ اْلاٰخِرَةَ لَهِىَ الْحَيَوَانُ “Bu dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka birşey değildir. Asıl hayata mazhar olan ise âhiret yurdudur.” (Ankebut Sûresi, 29:64)
İ'lem Eyyühel-Aziz! Aklı başında olan insan, ne dünya umûrundan kazandığına mesrur ve ne de kaybettiği şeye mahzun olmaz. Zira dünya durmuyor, gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun. Bak, ihtiyarlık şafağı, kulakların üstünde tulû' etmiştir. Başının yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış. Vücudunda tavattun etmeye niyet eden hastalıklar, ölümün keşif kollarıdır. Maahâzâ, ebedî ömrün önündedir. O ömr-ü bâkide göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fâni ömürde sa'y ve çalışmalarına bağlıdır. Senin o ömr-ü bâkiden hiç haberin yok. Ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan! Mesnevi-i Nuriye
İ'lem Eyyühel-Aziz! Aklı başında olan insan, ne dünya umûrundan kazandığına mesrur ve ne de kaybettiği şeye mahzun olmaz. Zira dünya durmuyor, gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun. Bak, ihtiyarlık şafağı, kulakların üstünde tulû' etmiştir. Başının yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış. Vücudunda tavattun etmeye niyet eden hastalıklar, ölümün keşif kollarıdır. Maahâzâ, ebedî ömrün önündedir. O ömr-ü bâkide göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fâni ömürde sa'y ve çalışmalarına bağlıdır. Senin o ömr-ü bâkiden hiç haberin yok. Ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan!
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye
Reklam
İ'lem Eyyühel-Aziz! Acz de aşk gibi Allah'a îsal eden yollardan biridir. Amma acz yolu, aşktan daha kısa ve daha selâmettir. Mesnevi-i Nuriye - 207
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Cenab-ı Hak seni ademden vücuda ve vücudun pek çok eşkâl ve vaziyetlerinden en yükseği müslim sıfatıyla insan suretine getirmiştir. Mebde-i hareketin ile son aldığın suret arasında müteaddid vaziyetlerin, menzillerin ve etvar ve ahvalin herbirisi sana ait nimetler defterine kaydedilmiştir. Bu itibarla, senin geçirmiş olduğun zaman şeridine elmas gibi nimetler dizilmiş, tam bir gerdanlık veya nimetlerin enva'ına bir fihriste şeklini veriyor. Binaenaleyh geçirmiş olduğun vücudun her menzilinde ve vaziyetinde, etvarında, ahvalinde: "Nasıl bu nimete vâsıl oldun? Ne ile müstehak oldun? Ve şükründe bulundun mu?" diye suale çekileceksin.
678 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.