..."Sizden bir ricam var!"
"Buyurun"
"Benim yüzüme bakarak bana küfreder misiniz, lütfen!"
"Estağfurullah!"
"Gayet ciddiyim; lütfen yüzüme bakarak bana küfreder misiniz?"
"Hayrola Hocam? Bir şey mi oldu?"
"Sizden şunu rica ediyorum; gözlerimin içine bakarak, 'Doğan Cüceloğlu, Allah senin belanı versin!' der misiniz?"
"Estağfurullah Hocam! Bir hata mı yaptık?"
"Beyefendi, yüzünüz alasını söylüyor, bir de dilinizden duymak istedim!"...
O akşam yine sohbet vardı. Orada yaşı kemale ermiş birkaç tane åkil insan vardı. Üstadım, onlara bakarak sordu:
"Yabani at nasıl avlanır, bilir misiniz?"
Akil insanlar cevap verdiler:
"Anlatırsanız bileceğiz inşallah."
Ve anlatmaya başladı:
"Önce yabani atların gezdiği yerleri bulup tespit edersin. Onların alışık
Padişahım bu dünya Saadet Yurdu değil bedeniniz basit bir topraktan yaratıldı dünya elbet sıkıntılarla geçecektir Siz de saadeti dünyada ararsanız kendinizi kahredersiniz sabredin ahirette bulacaksınız
Ne demişti Gandhi;
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.
Hatıraların çağrışımını sağlayan davranışlar değil, duygulardır. İnsanlar ne söylediğinizi en fazla birkaç ay içinde unuturlar, ama onlar hakkında ne hissettirdiğinizi asla unutmazlar!